Translation of "Vergleich" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Vergleich" in a sentence and their turkish translations:

Zum Vergleich,

Bunu masaya yatıracak olursak

Kein Vergleich.

Aslında bir karşılaştırma yapmak yersiz.

- Das ist ein ungeeigneter Vergleich.
- Dieser Vergleich hinkt.

Bu geçerli bir kıyaslama değil.

Im Vergleich zum Vorjahr zu.

kıyaslanan benzer dönem sadece bir yıl öncesiydi.

Es gibt wirklich keinen Vergleich.

Gerçekten karşılaştırma yok.

Vergleich dich nicht mit denen!

- Kendini onlarla kıyaslama.
- Kendini onlarla karşılaştırma.
- Kendini onunla mukayese etme.

Das ist doch gar kein Vergleich!

Karşılaştırma yok.

Vergleich die Kopie mit dem Original.

Kopyayı orijinaliyle karşılaştır.

Im Vergleich zu Tokio ist London klein.

Londra, Tokyo'ya kıyasla küçüktür.

Werfen wir einen Blick auf den tagesbasierten Vergleich

gün bazlı kıyaslamasına bir bakalım

Im Vergleich zu ihr bin ich sehr unpraktisch.

Ona göre, çok elverişsizim.

Vergleich deine Übersetzung mit der an der Tafel.

Çevirini tahtada olanla karşılaştır.

Im Vergleich zu deinem ist mein Auto klein.

Seninkine kıyasla benim arabam küçük.

Dieser Mantel ist im Vergleich zu meinem minderwertiger.

Bu palto kalitede benimkinden daha düşük.

Deine Probleme sind nichts im Vergleich zu meinen.

Sizin sorunlarınız benimkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.

Im Vergleich zu unserem Haus ist seins ein Palast.

Bizim evle karşılaştırıldığında, onunki bir saray.

Im Vergleich zu diesem ist jenes bei weitem besser.

Bununla karşılaştırınca şu daha iyi.

Toms Probleme sind nichts im Vergleich zu denen Marias.

Tom'un sorunları Mary'ninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.

Meine Eltern behandeln mich im Vergleich zu meinem Bruder ungerecht.

Erkek kardeşimle karşılaştırıldığında ebeveynlerim bana insafsızca davranıyor.

Im Vergleich zu China ist die Schweiz ein verlassenes Dorf.

Çin'in yanında, İsviçre terk edilmiş bir köydür.

Im Vergleich zu deinem Vater ist deine Mutter sehr jung.

Babana göre annen çok genç.

Im Vergleich zu New York ist Tokio ein viel sicherer Ort.

New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.

Das Dorf hat sich im Vergleich zu vor zehn Jahren sehr verändert.

Köy artık on yıl önce olduğundan çok farklı.

Die Gebäude sind klein im Vergleich zu den Wolkenkratzern in New York.

Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.

Im Vergleich zu dir bin ich in diesem Spiel ein bloßer Anfänger.

Seninle karşılaştırıldığında, ben bu oyunda sadece bir acemiyim.

Die Grippe zum Vergleich hat eine durchschnittliche Inkubationszeit von nur 2 Tagen.

Grip ise ortalama 2 günlük kuluçka süresine sahiptir.

Wenn wir beginnen mit dem Vergleich zu der Grippe, ist das fast beruhigend.

Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.

Doch selbst 5 m lange Mantarochen wirken wie Zwerge im Vergleich zum größten Meeresfisch.

Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.

Einer der Gründe dafür ist die unterschiedliche Haltung Japans im Vergleich zu anderen Ländern, was das Bildungswesen angeht.

japonya ve diğer ülkeler arasındaki farklılığın nedenlerinden biri eğitime bakışlarıdır.

- Wir haben angestrebt, mit ihnen zu einem Vergleich zu kommen.
- Wir haben angestrebt, uns mit ihnen zu einigen.
- Wir versuchten, mit ihnen übereinzukommen.

Onlarla uzlaşmaya çalıştık.