Examples of using "Unternehmen" in a sentence and their turkish translations:
Şirket iflas etti.
Bir şey yapmalıyız.
Bir şey yapmak zorundayım.
...yabancı şirketleri ve askerî kuruluşları soyuyorlardı.
Çok uluslu anonim bir şirket aslında
Bu şirkette çalışırım.
Bu konuda bir şey yapacak mısın?
Samsung bir Kore şirketidir.
Tom onun hakkında ne yapacak?
O büyük bir şirkettir.
Tom hakkında ne yapacaksın?
Bu kadınlardan bazıları küçük şirketler açtı,
Azuri isimli bir şirket, on bir ülkede on binlerce birimini
Çevremizi, nehirlerimizi, okyanuslarımızı
Gro gibi kuruluşlar bunu gerçekliğe dönüştürmek için çok sıkı çalışıyor.
o dönemde özel şirketlerin çalışanların hastanelerin
2011 yılında Amerika menşeili bir şirket
şirketlerde de suç var evet
Artık Apple büyük bir şirketti
Bugünlerin en büyük şirketlerinden bir tanesi olan Google
Onun hakkında bir şey yapmaya çalıştık.
Daha fazla takılmalıyız.
Tom şirketini Mary'ye sattı.
Tom bir şey yapmayı denemedi.
Belki onun hakkında bir şey yapmalıyız.
İş el değiştirdi.
Şirketimizde birçok yabancı çalışır.
cüzdanını çalmayı düşünüyor.
Bu tek yönlü yolculuğa sadece dişiler çıkar.
O yoklar içerisinde şirket kuruldu ya hani
Dünya'nın en büyük şirketi Apple olmuştu
Gerçekten zeka ürünü olan bu şirket artık fırsatçı
Google bu şirketleriyle anlaşma yaptı.
En azından bir şey yapmaya çalıştım.
Bir ara takılmalıyız.
Sorun onun hakkında ne yapacağımız.
Tom'u durdurmak için bir şey yapmalıyız.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
Tom ve Mary nadiren birlikte bir şey yapar.
Tom ve ben sık sık birlikte uzun yürüyüşlere çıkarız.
Firmamız yeni bir pazara girmek istiyor.
İşten sonra bir şey yapmak istiyor musun?
Sadece şirketler sistemle oynamada çok daha iyi hâle geldiler.
büyük şirketlerin ve reklam şirketlerinin neler çevirdiğini anlattı
onun dışında zaten bir çok şirket bu programı zaten kullanıyordu
Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor.
Bu şirket ve ben, üç yıllık bir sözleşme imzaladık.
Şirketteki pozisyonunuzdan memnun musunuz?
Bir şey yapılması gerekiyor.
Bu konuda bir şey yapmayacağım.
Bugün okuldan sonra bir şey yapmak istiyor musun?
Tom hakkında ne yapmalıyım?
Tom hakkında ne yapmalıyız?
Birlikte bir şey yapmak ister misin?
Bu hamam böcekleri hakkında ne yapacaksın?
Birçok büyük Japon şirketi ihracata bağlıdır.
Başkandan bir şey yapmasını rica etti.
Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.
Acımasız rekabet karşısında, bizim iş hayatta kalmakta başarısız oldu.
Türkiye'de Boyner, Mavi, Sarar gibi firmalar mağazalarını kapattı
Bu kadar çok şirket büyük bütçeler ve birçok çalışan.
Yeni patron şirketi daha iyi bir hale getirdi.
Şirketteki hissemiz 60% tır.
Şirket televizyonda yeni bir araba tanıtımı yapıyor.
Şirketin Tom'u Boston'a gönderdiğini düşündüm.
Bu hafta sonu bir şey yapmak ister misin?
Tüm ayrımcılığı ortadan kaldırmak için her türlü çabayı sarf etmeliyiz.
Şirket bu projeye çok fazla para yatırdı.
Uyumadan önce biraz yürümek ister misin?
Doktora yapan iki öğrencinin kurduğu bu şirket artık bir dünya devi.
Sizi bizim şirketimiz için çalışmaya ne karar verdirdi?
Bir gezi yapalım.
Şirket sorunu giderme yerine ispiyoncuyu kovdu.
Çevrimiçi olarak, işletmeler tüm dünyaya ihracat yapabilirler.
Şirket ne kadar büyük?
Bu şirket beş yıl içinde karbon nötr olmayı planlıyor.
Ben isteğinizi karşılamak için mümkün olan her türlü çabayı yapacağım.
Boston'da görülüp yapılacak birçok şey var.
Bugünkü şirketi kurdu.
Şu anda bu sorun hakkında bir şey yapamayız.
Bu şirkette ya İngilizce ya da İspanyolca konuşabilmelisin.
Denizaslanı Harekâtı, İngiltere'nin planlanan işgali için Alman kod adıydı.
Ve daha bir çok firma mağazalarını kapattı ve üretimlerini de durdurdu
Çok geçmeden aya seyahat edebiliriz.
Hobim alışveriştir.
Bunu yapmak istiyorsan, seni durdurmaya çalışmayacağım.
Şirket zararda.
Şirket bu saldırıları nasıl geçiştireceğini hemen bilmedi.
Tom bir şey yapmayı denemedi.
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, uzun bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi.
Şirketimiz çok büyük değil.
evet Amerika'da bazı şirketler çalışanlarına bu programı yasakladı
Tom bu hafta sorun hakkında bir şey yapamayacak.
Keşke bu zor durumda bana ne yapmam gerektiğini söylesen.
Trenle yolculuk yapmak bana her zaman daha çekici gelmiştir.
Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.
O, küçük aile işletmesini, 200'den fazla çalışanı ile son derece kârlı bir şirkete dönüştürdü.
Tom ve Mary yaklaşan tatillerinde yapmak istedikleri her şey hakkında konuştular.