Examples of using "Ungläubig" in a sentence and their turkish translations:
Tom kuşku içinde baktı.
Tom, Mary'ye kuşkuyla baktı.
Tom ve Mary birbirine güvensizlikle baktı.
Napolyon ilk haberi duyduğunda inanamıyordu. "Mareşaliniz çifte görüşmüş olmalı