Translation of "Sahen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Sahen" in a sentence and their turkish translations:

- Alle sahen zu Tom.
- Alle sahen Tom an.

Onların hepsi Tom'a baktı

- Sie sahen gespannt zu.
- Sie sahen aufmerksam zu.

Dikkatle izlediler.

Sie sahen fern.

Onlar TV izliyorlardı.

Sie sahen nichts.

Onlar hiçbir şey görmediler.

Alle sahen erschrocken aus.

Herkes sarsılmış görünüyordu.

Alle sahen traurig aus.

- Hiç kimse memnun görünmüyordu.
- Herkes mutsuz görünüyordu.

Alle sahen enttäuscht aus.

Herkes hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Alle sahen mich an.

Herkes bana bakıyordu.

Sie sahen die Nachrichten.

Onlar haberleri gördü.

Alle sahen glücklich aus.

Herkes mutlu görünüyordu.

Die Kinder sahen nichts.

Çocuklar bir şey görmediler.

- Wir sahen sie den Raum betreten.
- Wir sahen sie ins Zimmer kommen.

Onun odaya girişini gördüm.

Sich selbst in Ana sahen.

Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.

Und wir sahen, wie sie...

getirdiklerini gördük...

Sie sahen alle glücklich aus.

Herkes mutlu görünüyordu.

Sie sahen sehr glücklich aus.

Onlar çok mutlu görünüyorlardı.

Wir sahen Arbeiter Felsen sprengen.

Kayaları patlatan işçiler gördük.

Sie sahen sich verblüffend ähnlich.

Onlar arasında çarpıcı bir benzerlik vardı.

Alle sahen Tom neugierig an.

Herkes merakla Tom'a bakıyordu.

Sie sahen den Kellner heraneilen.

Onlar garsonun aceleyle geldiğini gördüler.

Tom und Maria sahen John.

Tom ve Mary John'u gördü.

- Sie sahen Pedro mit dem Kunstlehrer sprechen.
- Sie sahen Pedro mit der Kunstlehrerin sprechen.

Onlar Pedro'yu sanat öğretmeniyle konuşurken gördüler.

Wir sahen ihr einige Sekunden zu,

Birkaç saniye izledik,

Sie sahen dort ein seltsames Tier.

- Orada garip bir hayvan gördüler.
- Onlar orada tuhaf bir hayvan gördüler.

Tom und Maria sahen einander an.

Tom ve Mary birbirlerine bakıyorlardı.

Wir sahen ihnen beim Baseballspielen zu.

Onların Beyzbol oynamasını izledik.

Wir sahen den Sonnenaufgang am Horizont.

Biz ufkun üstünde güneşin doğuşunu gördük.

Wir sahen vor uns ein Schloss.

Önümüzde bir kale gördük.

Wir sahen, wie der Wagen losfuhr.

Biz arabanın çalıştığını gördük.

Wir sahen alle aus dem Fenster.

Hepimiz pencereden dışarı baktık.

Wir sahen Wolken über dem Berg.

Dağın üstünde bulutlar gördük.

Tom und Maria sahen beide John.

Hem Tom hem de Mary John'u gördü.

- Die Mädchen schauten sich an.
- Die Mädchen sahen einander an.
- Die Mädchen sahen sich an.

Kızlar birbirlerine baktılar.

- Wir sahen, wie Herr Satō das Zimmer verließ.
- Wir sahen Herrn Satō das Zimmer verlassen.

Bay Sato'nun odadan ayrıldığını gördük.

Unsere Probanden sahen äußerst unschöne Filme an --

Gönüllülerimiz fazlasıyla tatsız filmler izledi

Nachdem sie dies ein paar Mal sahen,

Bunu birkaç kez izledik sonra

Weil sie es als leeres Projekt sahen

Çünkü boş proje olarak görüyorlardı

Wir sahen dem Kind beim Spielen zu.

Oyundaki çocuğu seyrediyorduk.

In der Ferne sahen wir ein Schloss.

Biz uzakta bir kale gördük.

In der Ferne sahen wir einen Vogel.

Uzakta bir kuş gördük.

Wir sahen ein fahles Licht im Dunkel.

Karanlıkta loş bir ışık gördük.

Wir sahen viele lebende Fische im Becken.

Gölette birçok canlı balık gördük.

Alle drei sahen Tom einfach nur an.

Onların üçü sadece Tom'a baktı.

Wir sahen den Kindern beim Spielen zu.

Çocukların oynamasını izledik.

Tom und ich sahen uns verwundert an.

Tom ve ben afal afal birbirimize baktık.

Tom und Maria sahen einander weiter an.

Tom ve Mary birbirlerine bakmaya devam etti.

Tom und Maria sahen einander schulterzuckend an.

Tom ve Mary birbirine baktı ve omuz silkti.

Tom und Maria sahen sich nervös an.

Tom ve Mary gergince birbirine baktı.

Tom und Maria sahen sich schweigend an.

Tom ve Mary sessizce birbirine baktı.

Tom und Maria sahen einander sprachlos an.

Tom ve Mary konuşmadan birbirlerine baktılar.

Tom und Maria sahen sich besorgt an.

Tom ve Mary endişeyle birbirine baktı.

Tom und Maria sahen einander ungläubig an.

Tom ve Mary birbirine güvensizlikle baktı.

- Wir sahen es.
- Wir haben es gesehen.

Onu gördük.

Tom und Maria sahen beide traurig aus.

Tom ve Mary'nin her ikisi de üzgün görünüyorlardı.

Wir sahen Jane über den Fluss schwimmen.

Biz Jane'in nehir boyunca yüzdüğünü gördük.

In der Ferne sahen wir die Insel.

Biz adayı uzaktan gördük.

- Sie sahen Tom.
- Die haben Tom gesehen.

Tom'u gördüler.

Tom und Maria sahen sich argwöhnisch an.

Tom ve Mary birbirine şüpheyle baktı.

Wir sahen die Kinder ins Zimmer gehen.

Çocukların odaya girdiğini gördük.

Tom und Maria sahen sich einander an.

Tom ve Mary birbirlerine baktı.

Tom und Maria sahen sich lange an.

Tom ve Mary uzun bir süre boyunca birbirlerine baktılar.

Sie waren schockiert, als sie russische Panzer sahen

Rus tanklarını gördüklerinde ise şok olmuşlardı

Als wir Okinawa besuchten, sahen wir den Vogel.

Okinawa'yı ziyaret ettiğimizde kuşu gördük.

Sie waren von dem überrascht, was sie sahen.

Onlar gördükleri karşısında şaşırmıştı.

Wir sahen, wie die Parade die Straße entlangzog.

Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.

Wir sahen, wie der Kellner zur Tür hereinkam.

Garsonun kapıdan geldiğini gördük.

Tom und Maria sahen einander an und lachten.

Tom ve Mary birbirlerine bakıp güldüler.

Tom und Maria sahen sich mit Unbehagen an.

Tom ve Mary endişeli bir şekilde birbirlerine baktı.

Tom und Maria sahen sich in die Augen.

Tom ve Mary birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.

Tom und Maria sahen einander in die Augen.

Tom ve Mary birbirlerinin gözlerine baktı.

Wir sahen ein weißes Schiff in der Ferne.

Uzakta beyaz bir gemi gördük.

Im Fernsehen sahen wir Mamas Büro in Flammen.

Televizyonda annemizin bürosunu alevler içinde gördük.

Wir sahen einen Fremden in das Haus gehen.

Bir yabancının eve girdiğini gördük.

Das sind die Leute, die die Explosion sahen.

Bunlar patlamayı gören kişiler.

Wir sahen, dass ein Nagel im Reifen steckte.

Lastikte bir çivi sıkıştığını gördük.

- Alle sahen krank aus.
- Jeder sah krank aus.

Herkes hasta görünüyordu.

Wir sahen sie, als wir das Haus verließen.

Evden çıkarken onu gördük.

Sie liefen los, als sie die Polizei sahen.

Polisi görünce koşmaya başladılar.

Wir blieben in unserem Haus und sahen fern.

Evimizde oturduk ve TV seyrettik.

Im Moment, als sie mich sahen, winkten sie.

Beni gördükleri anda el salladılar.

Aber das Unglaublichste, was sie sahen, war ihr Heimatplanet.

Ama gördükleri en inanılmaz şey ana gezegenleri idi.

Tom und Maria sahen einander an und standen auf.

Tom ve Mary birbirlerine baktılar ve ayağa kalktılar.

Tom und Maria sahen sich einen Moment lang an.

Tom ve Mary bir süreliğine birbirlerine baktılar.

Tom und Maria sahen sich durch das Fenster an.

Tom ve Mary pencereden birbirine baktı.

Tom und Maria sahen sich mit besorgter Miene an.

Tom ve Mary yüzlerindeki ilgili ifadelerle birbirine baktı.

Tom und Maria sahen einander einen Augenblick lang an.

Tom ve Mary bir an için birbirine baktı.

Tom wollte nicht, dass seine Freunde ihn weinen sahen.

Tom arkadaşlarının kendisinin ağladığını görmesini istemiyordu.

Wir sahen, dass man das alte Gebäude abgerissen hatte.

Eski binanın yıkıldığını gördük.

Tom und Maria sahen sich zusammen den Sonnenuntergang an.

Tom ve Mary birlikte gün batımını izledi.

Wir sahen ihm nach, bis er außer Sichtweite war.

O gözden kayboluncaya kadar onu izledim.

Da sie den Stern sahen, wurden sie hoch erfreut.

Onlar yıldızı görünce çok sevindiler.

Sie sahen den Gänsen zu, bis es dunkel war.

Onlar karanlık çökene kadar kazları izlediler.

Sie sahen aus, als würden sie sich gleich küssen.

Öpüşmek üzerelermiş gibi görünüyorlardı.

Tom und Maria sahen sich eine romantische Komödie an.

Tom ve Mary bir romantik komedi izlediler.

Tom und Maria sahen sich zusammen das Feuerwerk an.

Tom ve Mary birlikte havai fişekleri izlediler.

- Tom und Maria sahen sich zuerst gegenseitig und dann Johannes an.
- Tom und Maria sahen sich an; dann blickten sie zu Johannes.

Tom ve Mary birbirlerine ve sonra da John'a baktılar.

Wir sahen auch viele Filme; es war ja ein Medienkurs.

Bildiğiniz gibi, medya dersi için çok fazla film izledik.