Examples of using "Tunnel" in a sentence and their turkish translations:
Hava akımı olan tünel mi, hava akımı olmayan tünel mi?
Hava akımı olan tünel mi, hava akımı olmayan tünel mi?
Tren bir tünelden geçti.
Bakın, tünelde bir çatal var.
hava akımı olmayan tünel mi?
Punta Carretas'taki tüneli kullandık.
Tren bir tünele girdi.
Trenimiz uzun bir tünelden geçti.
Eski madenciler bu tünelleri elle kazmışlar.
Tünele nasıl girdin?
Tom ve Mary terk edilmiş tüneli keşfettiler.
Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.
Hava akımı olmayan tünelden mi gitmek istiyorsunuz? Tamam!
Yeni tünel İngiltere ve Fransa'yı bağlayacak.
Tren tünelden uğuldadı.
Bir transatlantik tüneli hakkında fikriniz nedir?
Yeni tünel Büyük Britanya ile Fransa'yı birbirine bağlayacak.
Tom tünelden geçerek hapishaneden kaçtı.
Cinler kalenin altında bir tünel kazdı.
Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.
Bu tüneller kilometrelerce uzunlukta, bir sürü kıvrımı var.
Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.
- Yeni tünel eskisinin iki katı uzunluğunda.
- Yeni tünel eskisinin iki katı kadar uzun.
Bu tünellerin nereye çıktığını öğrenmenin tek bir yolu var.
ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.
Demek su olan tüneli keşfetmek istiyorsunuz? Tamam, benimle geliyorsunuz. Hadi.
fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış
Alo! Duyuyor musun beni? Hat çekmiyor, bağlantı kötü. Bir tünelden geçiyorum da.
Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.
Böyle tünellerde ilerlerken kaybolmak hiç eğlenceli değildir.