Translation of "Student" in Turkish

Ich bin Student.

Ben öğrenciyim.

Ahmed ist Student.

Ahmet öğrencidir.

Er ist Student.

O bir üniversite öğrencisi.

Tom ist Student.

Tom üniversitede.

- Der Student meldete sich.
- Der Student hob die Hand.

Öğrenci elini kaldırdı.

- Ich bin ein Student.
- Ich bin Student.
- Ich bin Studentin.

- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.

- Ein Student will dich sehen.
- Ein Student will euch sehen.

Siz beyleri görmek isteyen bir öğrenci var.

Tom ist Student, oder?

Tom bir öğrenci, değil mi?

Tom ist derzeit Student.

Tom artık bir üniversite öğrencisi.

Jener Student studiert Soziologie.

O öğrenci sosyoloji öğrenimi görüyor.

Ich bin kein Student.

Ben bir öğrenci değilim.

Tom ist kein Student.

- Tom öğrenci değil.
- Tom bir öğrenci değil.

Er ist kein Student.

O bir öğrenci değil.

Dieser Student ist Tom.

O öğrenci Tom'dur.

Du bist kein Student.

Sen bir öğrenci değilsin.

Ich bin hier Student.

Ben buradaki bir öğrenciyim.

Tom ist auch Student.

Tom da bir öğrenci.

Bist du nicht Student?

Öğrenci değil misin?

- Zu dieser Zeit war ich Student.
- Ich war zu der Zeit Student.
- Ich war zu jener Zeit Student.

O zamanlar ben öğrenciydim.

- Bist du Student oder arbeitest du?
- Sind Sie Student oder arbeiten Sie?

Öğrenci misin yoksa çalışıyor musun?

- Ich war zu der Zeit Student.
- Ich war zu jener Zeit Student.

O zamanlar ben öğrenciydim.

- Zu dieser Zeit war ich Student.
- Ich war zu jener Zeit Student.

O zamanlar ben öğrenciydim.

Ich bin ein neuer Student.

Ben yeni bir öğrenciyim.

Damals war ich noch Student.

O günlerde ben hâlâ bir öğrenciydim.

Ist er ein fleißiger Student?

O, çalışkan bir öğrenci mi?

Er ist ein fauler Student.

O tembel bir öğrenci.

Bist du ein neuer Student?

Yeni bir öğrenci misin?

Der Student kam aus London.

Öğrenci Londra'dan geldi.

Edison war kein glänzender Student.

Edison, parlak bir öğrenci değildi.

Er ist ein vielversprechender Student.

O, geleceği parlak bir öğrenci.

Du bist bloß ein Student.

Sen sadece bir öğrencisin.

Ich bin ein amerikanischer Student.

Ben Amerikalı bir öğrenciyim.

Tom ist ein vielversprechender Student.

Tom gelecek vaadeden bir öğrenci.

Tom ist ein fauler Student.

Tom tembel bir öğrenci.

Tom ist Student in Harvard.

Tom Harvard'da bir öğrenci.

Du bist ein guter Student.

Sen iyi bir öğrencisin.

Jeder Student hat ein Schließfach.

Her öğrencinin kilitli bir dolabı var.

Sind Sie ein japanischer Student?

- Sen bir Japon öğrenci misin?
- Siz bir Japon öğrenci misiniz?

Er ist ein armer Student.

O kötü bir öğrenci.

Ich glaube, Tom ist Student.

Sanırım Tom bir öğrenci.

Tom ist ein armer Student.

Tom fakir bir öğrencidir.

Er ist ein junger Student.

O, genç bir öğrencidir.

Tom ist ein gescheiter Student.

Tom parlak bir öğrencidir.

Ich bin ein ungeduldiger Student.

Ben sabırsız bir öğrenciyim.

Dieser Student läuft schnell, oder?

Şu öğrenci hızlı koşar, değil mi?

Ein Student möchte dich sehen.

Bir öğrenci sizi görmek istiyor.

Ich bin ein japanischer Student.

Ben bir Japon öğrencisiyim.

Ich bin ein guter Student.

Ben iyi bir öğrenciyim.

Der Student ist sehr aktiv.

O öğrenci çok aktif.

Tom ist kein fleißiger Student.

Tom çalışkan bir öğrenci değildir.

Bist du ein guter Student?

İyi bir öğrenci misin?

Der Student schreibt einen Aufsatz.

Öğrenci, bir kompozisyon yazıyor.

Tom ist kein Student, oder?

Tom bir öğrenci değil, değil mi?

Bist du ein japanischer Student?

Japon öğrenci misin?

- Bist du Student?
- Sind Sie Student?
- Bist du Schüler?
- Bist du eine Studentin?

- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?

- Ich habe ihn als Student kennengelernt.
- Ich habe ihn kennengelernt, als ich Student war.

Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.

Fachlich ist er noch ein Student.

Teknik olarak o hala bir öğrenci.

Jeder Student kann diese Frage beantworten.

Herhangi bir öğrenci o soruyu cevaplayabilir.

- Tom ist Schüler.
- Tom ist Student.

Tom bir öğrencidir.

Der Student hat Philosophie als Hauptfach.

Öğrenci ana branş olarak felsefe okuyor.

Kein Student ist zur Party gegangen.

Hiçbir öğrenci partiye gitmedi.

Nicht jeder Student hat ein Wörterbuch.

Her öğrencinin bir sözlüğü yok.

- Er ist Student.
- Sie ist Studentin.

- O bir öğrenci.
- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.

Zu der Zeit war er Student.

O zaman, o bir öğrenciydi.

Ich bin nur ein armer Student.

Ben sadece yoksul bir öğrenciyim.

Der Student interessiert sich für nichts.

Öğrenci hiçbir şeyle ilgilenmiyor.

Ich habe Tom als Student kennengelernt.

Bir üniversite öğrencisiyken Tom'u tanırdım.

Gestern ist dort kein Student hingegangen.

- Hiçbir öğrenci dün oraya gitmedi.
- Dün oraya hiçbir öğrenci gitmedi.

Der Student machte ein vernünftiges Gesuch.

Öğrenci makul bir ricada bulundu.

Tom ist als Student oft hierhergekommen.

- Tom bir öğrenci olarak sık sık buraya geldi.
- Tom bir öğrenciyken sık sık buraya gelirdi.

Tom ist Student im dritten Jahr.

Tom bir üçüncü sınıf öğrencisi.

Der Student bat um das Wort.

Öğrenci kelime sordu.

Ich war zu der Zeit Student.

O sıralar, ben öğrenciydim.

Tom ist Student an der Universität.

Tom üniversitede bir öğrencidir.

Tom wird in diesem Jahr Student.

Tom bu yıl bir üniversite öğrencisi olacak.

Tom ist hier kein Student mehr.

Tom artık burada bir öğrenci değil.

Bist du nicht ein Student hier?

Sen burada bir öğrenci değil misin?

Du bist kein Student hier, oder?

Sen burada öğrenci değilsin, değil mi?

Als Student habe ich ihr oft geschrieben.

Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.

Der Student hat alle Aufgaben schon gelöst.

Öğrenci tüm problemleri daha önce çözdü.

Ich bin ein Student an einer Universität.

Ben bir üniversite öğrencisiyim.

Ich bin Student an der Universität London.

Londra Üniversitesinde öğrenciyim.

Ich bin Student an der Hyogo-Universität.

Hyogo Üniversitesi'nde öğrenciyim.

Ich habe dieses Buch als Student gelesen.

Ben bu kitabı üniversitedeyken okudum.