Translation of "Stimmten" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Stimmten" in a sentence and their turkish translations:

Die Gerüchte stimmten.

- Söylentiler gerçekti.
- Söylentiler doğru çıktı.

Die Gerüchte stimmten nicht.

Söylentiler gerçek çıkmadı.

Wir stimmten für den Kandidaten.

Biz aday için oy kullandık.

Alle stimmten dem Vorschlag zu.

Onların hepsi teklifi kabul etti.

Wir stimmten gegen den Vorschlag.

Biz öneriye karşı oy kullandık.

Drei stimmten gegen die Idee.

Üç kişi fikre karşı oy kullandı.

Die Eltern stimmten nicht zu.

Anne ve babalar kabul etmediler.

Allem Anschein nach stimmten seine Aussagen.

Görünüşe göre onun durumu gerçekti.

Tom und Maria stimmten überein, zusammenzuarbeiten.

Tom ve Mary birlikte çalışmayı kabul ettiler.

Tom und Maria stimmten für Johannes.

Tom ve Mary John'a oy verdi.

Viele konservative Amerikaner stimmten ihm zu.

- Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
- Pek çok muhafazakâr Amerikalı, onunla aynı fikirdeydi.

- Die meisten Amerikaner stimmten mit Präsident Wilson überein.
- Die meisten Amerikaner stimmten Präsident Wilson zu.

Amerikalıların çoğu Başkan Wilson ile mutabık kalmıştı.

Sie stimmten alle in den Refrain ein.

Onların hepsi koroya katıldı.

- Wir waren uns einig.
- Wir stimmten zu.

- Biz uzlaştık.
- Kabul ettik.
- Biz anlaştık.

Die Abgeordneten stimmten fünfundneunzig Mal erfolglos ab.

Delegeler başarılı olmadan doksan beş kez oy kullandı.

- Die Angestellten stimmten über den Vorschlag des Geschäftsführers ab.
- Die Angestellten stimmten über den Vorschlag des Managers ab.

Çalışanlar yöneticinin önerisini oyladılar.

Die Eltern des Mädchens stimmten ihrer Bitte zu.

Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.

Wir stimmten darin überein, dass etwas getan werden müsse.

Biz bir şey yapılması gerektiğini kabul ettik.

Wir stimmten alle überein, am nächsten Montag wieder hier zusammenzukommen.

Hepimiz önümüzdeki pazartesi günü burada tekrar buluşmayı kabul ettik.

Es waren Gerüchte über uns im Umlauf, doch die stimmten nicht.

Hakkımızda söylentiler vardı ama gerçek değillerdi.

Fünf von Neys Marschallkollegen gehörten zu einer großen Mehrheit, die für die Todesstrafe stimmten.

Ney'in beş Mareşali, ölüm cezasına oy veren büyük çoğunluk arasındaydı.