Examples of using "Gerüchte" in a sentence and their turkish translations:
O yanlış söylentiler yayıyor.
- Söylentiler gerçekti.
- Söylentiler doğru çıktı.
Bu söylentileri kim yaydı?
bazı söylentiler var
Söylentiler gerçek çıkmadı.
Bir sürü söylenti vardı.
Basın söylentileri doğruladı.
Aktris söylentileri yalanladı.
Bu dedikoduyu kim yaydı?
Söylentiler hızla yayıldı.
En son söylentileri duydun mu?
Onun istifa ettiğine dair bir söylenti var.
Onun istifa edeceği söylentileri var.
Tom söylentileri ne doğruladı ne de yalanladı.
Paris ihanet söylentileriyle çalkalandı ve yenilgi.
Onun hakkında türlü türlü söylentiler yayılıyordu.
Söylentilere başlamak istemiyorum.
Söylentileri ne kabul edebilirim ne de reddedebilirim.
Söylentilere başlamak istemiyoruz.
Onların evliliğinin başı dertte olduğuna dair söylentiler var.
Söylentiler ciddi olsun ya da olmasın, Mayıs ayında İngilizler ve Portekizliler Soult'u
Mary Kate hakkında ahlaksız söylentiler yaydı.
Kızlar Mary hakkında birçok uydurma söylenti ve yalanlar yaydılar.
Hakkımızda söylentiler vardı ama gerçek değillerdi.
Mary Kate'in ebeveynleri hakkında yanlış söylentiler yaydı.
Tom'un karısının ona oy vermediği şeklinde söylentiler var.
Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı