Examples of using "Stärkste" in a sentence and their turkish translations:
Tom en güçlü.
Şimdiye kadar kaydedilen en büyük depremdi.
Deprem şimdiye kadar yaşadığımız en büyük olandı.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü köpek.
İnsan doğasındaki en güçlü dürtü, önemli olmak arzusudur.
Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı küçüklerini korumaktır, ve insanlarda bu müdahale hayat boyu sürer.
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.