Examples of using "Schlechter" in a sentence and their turkish translations:
Seninki daha kötü.
Tom kötü bir ruh hali içindeydi.
Kötü bir ruh hali içinde misin?
Sen kötü birisin.
O kötü bir sürücü.
Tom kötü bir öğrenci idi.
Tom kötü bir sürücü.
Kötü bir çocuk olma.
O kötü bir ruh hali içinde.
Liisa'nın ruh hali kötüydü.
O kötü bir ruh hali içinde.
Neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?
Sen gerçekten kötü bir dinleyicisin.
Tom gerçekten kötü bir şarkıcı.
Onun sağlığı kötü.
O araba sürmede kötüdür.
- Bugün kötü bir moddayım.
- Bugün, kötü bir ruh hali içindeyim.
- Ben kötü bir insanım.
- Kötü bir insanım.
- Ben kötü bir adamım.
O kötü bir yalancıdır.
- Her dakika durum kötüleşiyordu.
- Durum her dakika daha da kötüleşti.
Korku kötü bir danışmandır.
O kötü bir çocuk değil.
O kötü bir adam değil.
O kötü bir mağlup.
Bugün kötü ruh hali içindeyim.
Ne kötü bir film!
Bu kötü bir filmdi.
Tom kaybetmeyi hazmedemez.
O iyiye işaret değil!
Yüzmede kötüyüm.
Gerçekten de havamda değilim.
Tom kötü durumda.
Tom kötü bir yalancıdır.
Tom şimdi kötü bir ruh hali içinde.
Tom'un işi gitgide daha kötü bir duruma geldi.
Hava gittikçe kötüleşiyor.
Tom kötü bir kişi.
Daha kötü oluyorum.
- Ben kötü biri miyim?
- Ben kötü bir insan mıyım?
Tom kötü bir adamdı.
Ben kötü bir insan değilim.
Bugün daha kötü hissediyorum.
Tom kötü bir şahıs değil.
Tom kötü bir öğrenci değildi.
Tom kötü biri değildi.
Tom kötü bir koç değildi.
- Tom kötü bir baba değil.
- Tom iskele babası değil.
Bugün kötü bir ruh hali içinde gibi görünüyorsun.
İçgüdü genellikle zayıf bir kılavuzdur.
Kötü eşlik eder.
Tom hâlâ kötü bir ruh hali içinde.
Tom çok kötü bir sürücüdür.
Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.
Kötü bir ruh hali içinde misin ya da başka bir şey mi?
Hiçbir şey ondan daha kötü olamaz.
"Daha iyi hissediyor musun?" "Hayır, daha kötü hissediyorum."
Tom gerçekten kötü bir aşçı.
Tom çok kötü durumdaydı.
Sen çok kötü bir kişisin.
Tom gerçekten kötü durumda.
Tom gerçekten kötü bir sürücü.
Gerçekten de kötü bir yalancısın.
Kötü buğday hep kötü ekmek yapar.
Tom, Fransızcayı İngilizceden daha kötü konuşur.
Bu gazete gittikçe daha az kopya satıyor.
Tom bu sabah kötü bir ruh hali içinde.
- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom yorgundu ve kötü bir moddaydı.
Yalnız olmak kötü bir arkadaşlıktan iyidir.
Tom böylesine kötü bir adam değil.
Jessie Fransızcayı kötü; Almancayı daha da kötü konuşuyordu.
O kötü bir ruh hali içinde.
Bugün dün hissettiğimden daha kötü hissediyorum.
Benim için kötü bir gün.
Bugün kötü bir ruh halinde görünüyorlar.
Daha önce olduğumuzdan daha yoksul değiliz.
Bugün hava dünkünden daha kötü.
Tom bugünlerde kötü durumda.
O kötü bir ruh hali içinde.
Dişi tavukları daha da kötüsü bekler.
Bu, aletlerini suçlayan fakir bir işçidir.
O kötü bir ruh hali içinde.
Gemi için kötü bir isim bu.
- Kötü bir ruh halindeyim.
- Benim moralim bozuk.
- Kötü bir ruh hali içindeyim.
Film kitaptan çok daha kötüdür.
Bugün dünden çok daha kötü hissediyorum.
Kötü bir işçi aletlerini suçlar.
- "Tom kötü bir kişi." "Ne şekilde?"
- Tom kötü bir adamdır." - "Hangi anlamda?"
Kötü bir ruh hali içindeydim.
Tom kötü durumda ama yaşıyor.
Ben kötü bir insan gibi hissediyorum.
Tom dün bütün gün kötü bir ruh halindeydi.
Kötü şirketten kaçınmaya çalışın.