Examples of using "Stimmung" in a sentence and their turkish translations:
Sen ruh halini bozuyorsun.
- Müzik ruh hâlini iyileştirir.
- Müzik insanın enerjisini yükseltir.
Atmosferi bozma.
Tom havayı hafifletmeye çalıştı.
Havamda değilim.
Sıcak bir banyo beni çok daha iyi hissettirdi.
Mahkemede ruh hali gergindi.
Bu yerin gizemli bir atmosferi var.
Gerçekten havamda değilim.
Bu müzik benim şimdiki ruh halime uyar.
Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.
Dondurma yemek beni her zaman mutlu bir ruh hali içine koyar.
Tom kötü bir ruh hali içindeydi.
Tom dışarı gitmek istediğini söyledi.
Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.
Tom neşe kaynağı kimseydi.
O otelin bir ev gibi atmosferi var.
Hiç kimse depresif hava yayan insanlarla olmayı sevmez.
O kötü bir ruh hali içinde.
Şimdi bunu dinlemek için havanda olmayabilirsin ama sana önemli bir şey söylemem gerekiyor.
O kötü bir ruh hali içinde.
Odada bir baskı hissi vardı; Hiç kimse krala kararının ne kadar aptalca olduğunu söylemeye cesaret etmedi.
O bugün iyi bir ruh halinde.