Examples of using "Verändert" in a sentence and their turkish translations:
hiçbir şey değişmeyecek.
Her şey değişir.
Boston değişiyor.
- Para insanı değiştirir.
- Para insanları değiştirir.
Sen çok değiştin.
O değişti.
- Değiştiniz.
- Sen değiştin.
Darwin her şeyi değiştirdi.
Ben değiştim.
Her şey değişti.
Onun hepsi çok farklı.
Tom başkalaştı.
O her şeyi değiştirdi.
Bir şey değişiyor.
Evlenen kişi değişir.
Sen hiç değişmedin.
Senin değiştiğini düşündüm.
Sen hiç değişmedin.
Tom o zamandan beri çok değişti.
Peki, değişen ne?
Tom değişmedi.
Dünya değişti.
İşler değişti.
Hiçbir şey değişmedi.
Tom çok değişti mi?
Darwin dünyayı değiştirdi.
Evlilik insanları değiştirir.
Ben değişmedim.
Tom çok değişti.
Bir şey değişmedi.
O hayatımı değiştirdi.
O zamandan beri işler değişti mi?
Çok değiştin.
Tom hiç değişmedi.
Sen değişmedin.
Neredeyse hiç değişmedin.
Sen gerçekten değiştin.
Onlar çok değiştiler.
- İklim değişti mi?
- Ortam farklılaştı mı?
Hapishane onu değiştirdi mi?
Cezaevi onları değiştirdi mi?
- Ben değil, sen değiştin.
- Değişen ben değil, sensin.
Dünya gitgide daha hızlı değişiyor.
Tom çok fazla değişmedi.
Sen epey değiştin.
Ben bu kadar değiştim mi?
Burada çok şey değişmiş.
Tom'un görünümü değişti.
Bu çevre tamamen değişti.
Sen hiç değişmedin.
Bilim hayatımızı değiştirdi.
Para onun hayatını değiştirdi.
Cümleyi tamamen değiştirdim.
Tom hiç değişmedi.
İletişim dünyayı değiştirir, bilgi değil.
Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile
Gezegenimiz gözlerimizin önünde değişiyor.
Ve tarih sonsuza dek değişti.
Herkes değişir.
Her şey değişiyor.
Burası çok değişmedi.
- O zamandan beri fazla bir şey değişmedi.
- O zamandan bu yana değişen pek bir şey olmadı.
Tom değişti.
- Metni değiştirdim ve genişlettim.
- Metni değiştirip genişlettim.
Ondan sonra hayatım asla aynı değildi.
- Dünyayı değiştiren iletişimdir, bilgi değil.
- Dünyayı değiştiren bilgi değil iletişimdir.
Burada, beynin fiziksel yapısı değişiyor.
ve dünya tarihini değiştiren bir olay
O, Japonya'yı değiştiren savaştı.
İklim değişiyor.
Kasaba o zamandan beri çok değişti.
Hiçbir şey değiştirilmedi.
Onun değişmediğini duydum.
Her şey değişmek üzere.
Hiçbir şey değişmedi.
Bir anda değişti.
çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.
Bilgimiz olmadan düşüncelerimizi değiştirmek için çalışır.
Bilimdeki ilerleme hayatımızda büyük bir değişiklik yarattı.
Liseden beri çok değişti.
İnternet her şeyi değiştirdi.
Son kezden bu yana o çok değişti.
Bu şehir 1970'lerden beri bir parça değişmedi.
Beyin hakkında bildiğimiz şey onun nefes kesici bir hızla değişiyor olması.
Fakat her biriniz beyninizi farklı şekilde değiştireceksiniz.
Son beş yıl içinde çok şey değişti.
Onun yüzünden müzik dünyası sonsuza dek değişti.
Hastanın durumu her gün değişir.
Japonya'nın kırsal manzarasının büyük ölçüde değiştiği söylenir.
Durumum değişti.