Translation of "Normalerweise" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Normalerweise" in a sentence and their turkish translations:

- Wo parkst du normalerweise?
- Wo parkt ihr normalerweise?
- Wo parken Sie normalerweise?

Genellikle nereye park edersin?

Er reist normalerweise.

Gezmeye alışıktır.

Tom gewinnt normalerweise.

Tom genellikle kazanır.

- Wann stehst du normalerweise auf?
- Wann steht du normalerweise auf?
- Wann stehen Sie normalerweise auf?

Genellikle ne zaman kalkarsın?

- Tom macht das normalerweise nicht.
- Tom tut das normalerweise nicht.

Tom normalde bunu yapmaz.

Tom erscheint normalerweise pünktlich.

Tom genellikle zamanında gelir.

Normalerweise frühstücke ich hier.

Normalde burada kahvaltı ederim.

Normalerweise sollte das funktionieren.

Normalde, çalışması gerekir.

Ich lüge normalerweise nicht.

Normalde yalan söylemem.

Ich bin normalerweise pünktlich.

Ben genellikle zamanındayım.

Ich esse normalerweise allein.

Ben genellikle yalnız yerim.

- Normalerweise unterhalten wir uns auf Französisch.
- Normalerweise sprechen wir Französisch miteinander.

Genellikle birbirimizle Fransızca konuşuruz.

- Was isst du normalerweise zum Frühstück?
- Was essen Sie normalerweise zum Frühstück?
- Was esst ihr normalerweise zum Frühstück?

Genellikle kahvaltıda ne yersiniz?

Wann stehst du normalerweise auf?

Genellikle ne zaman kalkarsın?

Normalerweise gehe ich zu Fuß.

Ben genellikle yürürüm.

Frauen überleben ihre Männer normalerweise.

- Kadınlar genellikle kocalarından daha uzun yaşarlar.
- Kadınlar genellikle kocalarından daha uzun yaşar.
- Kadınların ömrü genellikle eşlerinden uzun olur.

Normalerweise trage ich keinen Schlips.

Genellikle kravat takmam.

Tom fährt normalerweise zu schnell.

Tom genelde çok hızlı sürer.

Ich tu das normalerweise nicht.

Normalde öyle yapmam.

Normalerweise stelle ich keine Fragen.

Ben genellikle soru sormuyorum.

Tom ist montags normalerweise daheim.

Tom pazartesi günleri genellikle evdedir.

Was schaust du normalerweise abends?

Akşamları genellikle ne izlersin?

Das ist normalerweise seine Ankunftszeit.

Bu onun normal geldiği zamandır.

Normalerweise blieben sie nicht lang.

Onlar genellikle uzun kalmadı.

Ich trinke normalerweise viel Milch.

Genellikle çok süt içerim.

Tom will normalerweise keinen Nachtisch.

Tom genellikle tatlı yemez.

Wo isst du normalerweise Mittagessen?

Öğle yemeğini genellikle nerede yiyorsun?

Wir nennen ihn normalerweise Tom.

Biz genellikle ona Tom deriz.

Ich trage normalerweise keine Anzüge.

Ben genellikle bir takım elbise giymem.

Normalerweise mache ich keine Fehler.

Ben genellikle hata yapmam.

Normalerweise trinke ich keinen Kaffee.

Genellikle kahve içmem.

Tom macht das normalerweise nicht.

Tom normalde bunu yapmaz.

- Um wie viel Uhr frühstückst du normalerweise?
- Um wie viel Uhr frühstückt ihr normalerweise?
- Um wie viel Uhr frühstücken Sie normalerweise?

Genellikle saat kaçta kahvaltı yaparsın?

- Was trägst du normalerweise bei der Arbeit?
- Was tragen Sie normalerweise bei der Arbeit?
- Was tragt ihr normalerweise bei der Arbeit?

Çalışmak için genellikle ne giyersiniz?

- Normalerweise machen wir das in Spanien nicht.
- Normalerweise tut man das in Spanien nicht.

Normal olarak, biz onu İspanya'da yapmayız.

Absorbiert normalerweise den Saft der Frucht

meyvenin genellikle suyunu emer

Das Koma, das er normalerweise hinterlässt

genellikle arkasında bıraktığı koma

Was machst du normalerweise im Urlaub?

Tatillerde genellikle ne yaparsın?

Dicht geknüpfte Teppiche sind normalerweise wertvoller.

Sıkıca-örülmüş halılar genellikle daha değerlidir.

Abends ist er normalerweise zu Hause.

Akşamleyin o genellikle evdedir.

Ich stehe normalerweise früh morgens auf.

Ben genellikle sabah erken kalkarım.

Es ist normalerweise eine gute Sache.

Bu genellikle iyi bir şeydir.

Ich muss normalerweise sonntags nicht arbeiten.

Ben genellikle Pazar günleri çalışmak zorunda değilim.

Normalerweise bin ich nicht so unentschlossen.

Genellikle bu kadar kararsız değilim.

Frauen leben normalerweise länger als Männer.

Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha uzun yaşıyorlar.

Normalerweise greifen Wölfe keine Menschen an.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.

Tom schläft normalerweise auf dem Rücken.

Tom genellikle sırtüstü uyur.

Normalerweise schlafen wir in diesem Zimmer.

Genellikle bu odada uyuruz.

Junge Menschen sind normalerweise voller Energie.

- Genç insanlar genelde enerji dolu.
- Gençler genelde enerji doludur.

Mach einfach, was du normalerweise machst.

Sadece normalde yaptığını yap.

Normalerweise ist nicht so viel los.

O genellikle bu kadar yoğun değildir.

Normalerweise kaufe ich nichts im Internet.

Genellikle internetten bir şey satın almam.

Mach einfach, was du normalerweise tust.

Sadece genellikle yaptığın şeyi yap.

Tom ist normalerweise beschäftigter als ich.

Tom genellikle benden daha meşguldür.

Ich gehe normalerweise sehr früh schlafen.

Genellikle çok erken yatmaya giderim.

Normalerweise fliegen Fledermäuse in der Dunkelheit.

- Yarasalar genellikle karanlıkta uçar.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.

Ich esse normalerweise kein rotes Fleisch.

Ben genellikle kırmızı et yemem.

Ich schlafe normalerweise nicht so viel.

Genelde o kadar çok uyumam.

- Mein Vater schaut nach dem Essen normalerweise fern.
- Mein Vater guckt nach dem Abendessen normalerweise Fernsehen.

- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon seyreder.

normalerweise, wenn dir ein Freund das sagt

normalde bunu size bir arkadaşınız söylese

Iris, was isst du normalerweise zum Frühstück?

İris, genellikle kahvaltı için ne yersiniz?

Der Januar ist normalerweise der kälteste Monat.

Ocak genelde en soğuk aydır.

Sie geht normalerweise um neun ins Bett.

O, genellikle dokuzda yatmaya gider.

Sie und ich sind normalerweise einer Meinung.

O ve ben genellikle aynı fikirdeyiz.

Ich wache normalerweise um sechs Uhr auf.

Genellikle saat altıda kalkarım.

Tom zeigt seine Gefühle normalerweise nicht sehr.

Normalde Tom duygularını pek fazla göstermez.

Normalerweise geht Tom zu Fuß zur Schule.

Tom genellikle okula yürür.

Um wie viel Uhr frühstückt ihr normalerweise?

Normalde saat kaçta kahvaltı edersiniz?

Er steht normalerweise um sechs Uhr auf.

O, genellikle altıda kalkar.

Masako geht normalerweise zu Fuß zur Schule.

Masako okula genellikle yürüyerek gider.

Normalerweise komme ich gegen 6 nach Hause.

Genellikle saat 06:00 ya kadar eve varırım.

Normalerweise sind wir am Abend zu Hause.

Akşam genellikle evdeyiz.

Ich gehe normalerweise um neun ins Bett.

- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.

Tom und Marie sprechen normalerweise Französisch miteinander.

Tom ve Mary birbirleriyle genellikle Fransızca konuşurlar.

An welchem Tag hast du normalerweise frei?

Genellikle hangi gün boşsun?

Der Blitz wird normalerweise vom Donner begleitet.

Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.

Ich kaufe meine Klamotten normalerweise im Kaufhaus.

Ben genellikle kıyafetlerimi büyük mağazadan satın alırım.

Normalerweise habe ich keine Angst vorm Fliegen.

- Normalde uçaklardan korkmam.
- Normal olarak uçaklardan korkmam.

Ich bin montags normalerweise nicht zu Hause.

Ben pazartesi günü genellikle evde kalmam.

Ich esse normalerweise mit Tom zu Mittag.

Genellikle öğle yemeğini Tom'la birlikte yerim.

- Um wie viel Uhr isst du normalerweise zu Mittag?
- Um wie viel Uhr essen Sie normalerweise zu Mittag?
- Um wie viel Uhr esst ihr normalerweise zu Mittag?

Genellikle ne zaman öğle yemeği yersin?

Ich bin taub und verstehe Hörende normalerweise nicht,

İşitme engelliyim ve duyabilen insanları anlamıyorum,

Normalerweise versucht Ihr Gehirn, die Worte zu dechiffrieren,

Çoğunlukla beyniniz kelimeleri deşifre etmeye çalışır,

Diese Menschenaffen schlafen normalerweise in Nestern aus Blättern.

Genelde bu büyük maymunlar yapraklardan oluşan yuvalarında uyur.

Materialien, die normalerweise feuerfest waren, in Flammen auf.

normalde yangına dayanıklı malzemeler bile alev haline geldi.

Um welche Uhrzeit gehst du normalerweise ins Bett?

Genellikle ne zaman yatarsın?

- Gewöhnlich hassen Katzen Hunde.
- Normalerweise hassen Katzen Hunde.

Kediler genellikle köpeklerden nefret ediyor.

Ich trinke normalerweise ein Glas Milch zum Frühstück.

Kahvaltıda genellikle bir bardak süt içerim.

In Japan beginnt die Regenzeit normalerweise im Juni.

Japonya'da yağışlı mevsim genellikle haziran ayında başlar.

Hunde, die viel bellen, sind normalerweise nicht gefährlich.

Çok havlayan köpekler genelde tehlikeli değildir.

Du weißt , dass ich normalerweise so nicht spreche.

Genellikle bu şekilde konuşmadığımı bilirsin.