Examples of using "Reist" in a sentence and their turkish translations:
O, etrafta seyahat eder.
O şimdi seyahat ediyor.
Tom seyahat etmekten hoşlanır.
Mary kendi başına seyahat ediyor.
Tom tek başına seyahat ediyor.
Gezmeye alışıktır.
Tom çok seyahat eder.
- Yalnız mı geziyorsun?
- Yalnız mı yolculuk ediyorsun?
Çok seyahat eder misin?
Tom kendi başına seyahat etmekten mutlu.
O tek başına seyahat etmeyi sever.
Tek başına yolculuk etmekten hoşlanır mısın?
Tom tek başına seyahat etmeyi sever.
Tom yakında gidecek.
Siz İtalya'ya seyahat ediyor.
Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.
O sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.
Dünyayı dolaşıyor.
O yolculuk etmekten hoşlanır. Ben de.
Sık sık yurtdışına çıkar mısın?
Çok seyahat eder misin?
Öbür gün Yumi Osaka'ya hareket ediyor.
Tom üç gün içinde gidiyor.
O, yarın Tokyo'ya hareket edecek.
O ne zaman Londra için yola çıkacak?
Tom konserler vererek dünyayı geziyor.
Babam bazen yurtdışına gider.
O, üç gün içinde ayrılıyor.
Hava yoluyla seyahat etmeyi sevmez.
Babam uçakla seyahat etmeyi seviyor.
Seyahat etmenin en hızlı yolu uçakladır.
Tom uçakla seyahat etmeyi sevmiyor.
Babam sık sık iş için Amerika'ya gider.
Tom hava yoluyla seyahat etmekten hoşlanmaz.
Tom, Mary kadar çok seyahat etmez.
Sen ne zaman Paris için yola çıkacaksın?
Tom oldukça çok seyahat eder.
- O seyahati sever.
- O, seyahat yapmayı sever.
O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.
Ne kadar çok gezersen, o kadar çok öğrenirsin.
Genellikle yalnız mı yolculuk edersin?
- Gelecek hafta iş için New York'a gidiyor.
- Gelecek hafta, iş için New York'a gidecek.
Tom gelecek Cuma Hindistan'a hareket edecek.
Tom dünyayı görmek için yurtdışına seyahat ediyor.
Siz ikiniz birlikte seyahat ediyor musunuz?
Tom yakında gidecek.
Onun seyahat için büyük bir merakı var.
Ara ara iş için Tokyo'ya gider.
Saat onda Osaka'dan Tokyo'ya hareket edecek.
Bir kadının tek başına seyahat etmesi günümüzde normaldir.
Yurtdışına seyahat ederseniz, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız vardır.
Tom seyahat etmeyi sever.
Uzayda seyahat etmenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum.
- O, seyahat etmeye alışkındır.
- Gezmeye alışıktır.
Nereye seyahat edersen et, haftada bir kez beni arayacağından emin ol.
Dünyanın bu kısmında seyahat ediyorsan iyi yemek yemek her zaman mümkün değildir.