Examples of using "Knoten" in a sentence and their turkish translations:
Düğümü sıkmalısın.
Bu düğümü çözebilir misin?
Bu düğümü çözemiyorum.
Tom kravatındaki düğümü gevşetti.
Doktor onun göğsünde bir yumru keşfetti.
Paraşüt ipine ufak düğümler attım.
O, saçını topuz yapar.
Göğsünüzde yumru fark ettiniz mi?
Ünlü Gordion kördüğümü bir kılıçla kesildi.