Examples of using "Kamen" in a sentence and their turkish translations:
Onlar geri geldiler.
Onlar içeriye geldiler.
Neredeyse herkes geldi.
Tom tereddüt etmeye başladı.
Çareyi bulduk.
hepsinde de başarıyla çıkıyordu üstelik
çalışmaya gelmişlerdir
Onlar geçen hafta geldiler.
Bunlar senin için geldi.
Onlar asla geri gelmedi.
Onlar bir anlaşmaya vardı.
Onlar eve geldi.
Onlar ayrı ayrı geldi.
Yıldızlar çıktı.
Ayak sesleri daha da yaklaştı.
Oraya aynı zamanda vardık.
Ve o anda İyiliksevenler devreye girdi.
çünkü hemen sonrasında tutuklandık.
34 kişinin hayatını yitirmesi
Fakat biz Orta Asya'dan geldik
Yani o dev fırtınalar gelince,
Uçaklar birbiri ardına geldi.
- Anne babası Almanya'dan geliyor.
- Ebeveynleri Alman.
Biz oynamak için geldik.
Birçok yakınlar onay için geldi.
Tom'un ataları Afrikadan geldi.
Üç işçi öldü.
Onlar yağmura rağmen geldiler.
Onlar dün buraya geldi.
Onlardan ikisi birlikte geri geldi.
On üç Amerikalı öldürüldü.
- Biz eve geç geldik.
- Eve geç vardık.
- Eve geç geldik.
- Biz eve geç vardık.
Senin yüzünden geç kaldık.
Geldiler.
Müşteriler birbiri ardına geldi.
Yangında dört aile öldürüldü.
Yıldızlar görünmeye başlıyordu.
Genç insanlar güney Kaliforniya'ya akın etti.
Sonunda tatil günleri sona erdi.
Evvelsi gün biz Osaka'ya vardık.
Diğer bazı çocuklar birlikte geldi.
Onların her ikisi de aynı anda geldiler.
Birçok ülkeden gezgin geldi.
Biz biraz geç vardık.
Gerçeği asla ortaya çıkaramadılar.
Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
Sonunda, köye vardık.
Herkes yara almadan kurtuldu.
Sonunda göle ulaştık.
Onlar çanta ve bagajla geldiler.
Varoşlardan korkutucu haber geldi.
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
Yaklaşık üç bin kişi öldü.
Onlar çok iyi geçindiler.
Köpek balıkları tam olarak kayanın dibine geldi.
Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
- 50 kişiden fazla gelen olmadı.
- En fazla 50 kişi geldi.
Onlar kıt kanaat geçinebiliyorlardı.
Onlar art arda buraya geldiler.
Bazı insanlar geç kalmıştı.
Kırk kişi katıldı.
Partiye epeyce insan geldi.
Birçok kişi konsere geç kalmıştı.
Kurtarma ekipleri iki saat geç geldi.
Biz her gün yakınlaştık.
Onlar dağın eteğine geldiler.
Onların her ikisi de buraya geç geldi.
Dün hayvanat bahçesine kaç kişi geldi?
Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
Tom ve ben oraya aynı zamanda vardık.
Biz öğleden önce oraya vardık.
Dün toplantıya birçok kişi geldi.
Tom ve Bill birbirlerinden farklı sonuçlara ulaştılar.
Biz pahalı olmayan bir otelde kaldık.
Ayrıca üç sivil öldürüldü.
- Onlar hiç gelmediler.
- Onlar hiç gelmedi.
Kızlar kavga etmeye başladı.
O siyasi fikirler Hindistan'da ortaya çıktı.
Biz beşte istasyona vardık.
Yedinci günün sabahında vardık.
Tom ve Mary çok iyi geçindiler.
Uzun bir yolculuktan sonra nihayet vardık.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk.
Boston'a gece yarısı vardık.
Püskürme sonucu en az 31 kişi öldü.
Bazı öğrenciler okula geç kaldılar.
Kazada 400 kadar yolcu öldü.
Köylüler uzun süredir elektriksiz yaptılar.
Yoğun trafiğe rağmen zamanında vardık.
Tekne battı ve herkes öldü.
Gün batımından yaklaşık kırk beş dakika sonra vardık.
Partiye sadece altı kişi geldi.
Birçok kişi uçak kazasında öldü.
Roma'da bir otele vardık.
1847'nin Yazında geldiler.
Al Smith'in ebeveynleri İrlanda'dan geldi.