Translation of "Ire" in Turkish

Dieser Ire ist zu allem fähig.

- Bu İrlandalı her şeyi yapabilir.
- Bu İrlandalı her şeyi yapma yeteneğine sahip.

- Ich bin Ire, spreche aber kein Irisch.
- Ich bin Irin, spreche aber kein Irisch.
- Ich bin Ire, aber ich spreche kein Irisch.

Ben İrlandalıyım ama İrlandaca konuşmam.

Die Prinzessin und der Ire erkannten einander wieder, wurden getraut und feierten ein Jahr und einen Tag lang Hochzeit.

Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı.

Weil der arme Ire nun ganz allein gelassen war und nicht wusste, wohin die anderen gegangen waren, blieb er einfach, wo er war, elend und gar sehr betrübt.

Yoksul İrlandalı şimdi yapayalnız bırakıldı ve diğerlerinin nereye gittiğini bilmiyordu, bu yüzden, o sadece çok üzgün ve sefil bir şekilde olduğu yerde kaldı.

Es waren einmal ein Schotte, ein Engländer und ein Ire, die zusammen als Soldaten dienten und es sich einfallen ließen, sich bei der ersten Gelegenheit, die sich ihnen böte, aus dem Staub zu machen.

Bir zamanlar elde ettikleri ilk fırsatta kaçmayı kafalarına koyan bir İskoçyalı ve bir İngiliz ve bir İrlandalı orduda birlikte hizmet ediyorlardı.