Translation of "Haftet" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Haftet" in a sentence and their turkish translations:

Nasse Kleidung haftet an der Haut.

Islak giysiler tene yapışır.

Das Gold haftet an den Chemikalien, löst sich vom Gestein.

ve altın da kimyasallara tutunup kayalardan ayrılırdı.

Tom haftet der Ruf an, mit nichts pünktlich fertig zu werden.

- Tom işleri asla zamanında yaptırmayan bir üne sahip.
- Tom işleri asla zamanında yaptırmamakla ünlüdür.