Examples of using "Kurze" in a sentence and their turkish translations:
Kısa saç seviyorum.
Kısa örnekler ekliyorsun.
O, kısa etekleri sever.
Tom'un kısa bacakları var.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Kısa saç seviyorum.
Luke'un kısa saçı var.
Kısa şiirleri severim.
Tom'un kısa saçı var.
Kısa bir ara verelim.
Tom şort giyiyordu.
Kısa saç seviyorum.
Tom hızlı bir duş aldı.
Tom'un çok kısa saçı var.
Hızlı bir mola verelim.
İşte kısa bir liste.
Onun saçı çok kısa.
- O çok kısa saçlı.
- Onun çok kısa saçı var.
Hızlı bir mola vereceğiz.
Kısa saç onda daha iyi görünüyor.
Tom'un artık kısa saçları var
Sen kısa örnekler ekliyorsun.
Onun konuşması kısa bir konuşma.
O, bana kısa bir not gönderdi.
Ben İsveççe kısa cümleler yazarım.
Tartışmada kısa bir mola vardı.
Birkaç günlük bir tatile çıkalım.
Tom kısa bir konuşma yaptı.
Kısa bir ara verelim.
- Bu teklif kısa bir süre için geçerli.
- Bu kısa süreliğine geçerli bir öneri.
Kısa eteklerin modası çoktan geçti.
İster misiniz? Sadece kısa bir meditasyon.
yani kısa bir uygulama olacak.
Tom deri şort giyiyor.
Neden kısa bir ara vermiyoruz?
- Belki kısa bir mola almalıyız.
- Belki kısa bir mola vermeliyiz.
Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.
Onun kısa saçı vardır.
- Ben sadece Almanca kısa cümleler çevirebilirim.
- Yalnızca kısa Almanca cümleleri çevirebiliyorum.
- Almancada sadece kısa cümleleri çevirebiliyorum.
Kısa cümleler yazmayı tercih ederim.
O, kısa süre dinlenmemizi önerdi.
Onun saçı kısa.
Uzun versiyon mu yok sa kısa versiyon mu istiyorsun?
Tom, kısa bir dinlenme almamızı önerdi.
Ben kısa bir açıklamayı düşünemedim.
- Burada kısa bir süre için kalacağım.
- Kısa bir süre burada kalacağım.
Tom'un kısa saçı var.
Kısa saçlarım var.
Tom kısa süre sadece Boston'da yaşadı.
Hızlı bir duş alayım.
Tinder'deki birçok kişi sadece kısa vadeli bir ilişki arıyor.
Yorumlarla ilgili size kısa bir bilgilendirme de yapmak istiyorum
Kısa saç stilini severim.
Bu bakış açısından bin sene çok kısa bir zaman.
Tom 2.30'da vardı, Mary kısa bir süre sonra vardı.
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
Tom bir süre gözlerini kapattı ve seçeneklerini düşündü.
Bisikletçiler, spandexten yapılmış bisikletçi şortları giyiyorlar.
- Bu teklif sadece sınırlı bir süre için geçerli.
- Bu öneri yalnızca sınırlı bir süre için geçerlidir.
- Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
Bana hırsızın kısa bir açıklamasını verebilir misin?
Seninle biraz konuşmak istiyorum.
Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
Şort giymek için hava henüz çok soğuk.
Deneyi bitirebilmek için üç ay çok kısa bir zamandır.