Examples of using "Grundbesitz" in a sentence and their turkish translations:
- Fırtına onun malına büyük hasar verdi.
- Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.
Tom muazzam servetin, onun emrinde olduğunu iddia etti.
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.