Examples of using "Verfügung" in a sentence and their turkish translations:
Bir de helikopterimiz var.
Hangi ödeme seçenekleri mevcut?
Emrinizdeyim.
Engelli otopark yeri mevcuttur.
Malzemeler sağlanacaktır.
Onlar hâlâ mevcut.
O şimdi mevcut.
Oda şimdi sizin için hazırdır.
Çünkü bol su var.
Chris'in süreceği bir arabası yoktu.
Hiç müsait taksi yoktu.
Elimde hiç istatistik yok.
Güncelleme mevcut.
Okul bize ders kitapları sağladı.
Emrime amade çok param var.
Bir şeye ihtiyacın olması durumunda müsaitim.
Şu anda biraz param var.
Araştırma için mevcut az paramız var.
Onlar için yiyecek ve elbise sağladık.
Tom şimdi müsait mi?
Piyasa da yoksullara asla ev vermez. Asla.
Şimdi çoğu lokantada bedava kablosuz internet var.
Juno Jüpiter'in kutuplarında ilk yakın bakışı sağlayacak.
- Unutma ki harcayacak sadece üç yüz doların var.
- Harcayacak sadece üç yüz doların olduğunu unutma.
Tom muazzam servetin, onun emrinde olduğunu iddia etti.
Konuşacak birine ihtiyacınız varsa ben buradayım.
Ayrılmak zorunda kalıncaya kadar yaklaşık bir saatim var.
Ben müsait değilim.
Araba bugün mevcut değildir.
Bu karar; ne kadar alan ve zamanın mevcut olduğuna bağlı.
Emrinizdeyim.
Keşke daha fazla bilgimiz olsa.
Biletler 30 dolar, park etmek ücretsiz ve on yaşın altındaki çocuklara ücretsiz giriş.
1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.