Examples of using "Generation" in a sentence and their turkish translations:
Görenek nesilden nesile devredildi.
Bu gelenek nesilden nesile geçirildi.
Yeni nesil.
Senin neslini anlamıyorum.
bizim neslimiz böyleydi
ama bizi,m neslimiz biliyor. Biz o neslin son
Ben, sosyalizmin
Bu en küçük jenerasyondur,
Dördüncü nesil bir vahşi yaşam izcisi olarak
ve hangilerinden onu uzak tutacaklarını söylediler.
çünkü biz sesli bir şekilde jenerasyonlar gerçektir dedik.
Babam Bask bölgesinden gelenlerin
yeni nesil belki bunların hiçbirini bilmiyor
Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
Bir sonraki nesile olan inancım artıyor.
Şimdinin azınlığı, bir sonraki nesilin çoğunluğudur.
öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır
bulamamış bir nesil var ortada
90 nesli biraz sorunlu gibi sanki
Teleskop görmeden büyüyen neslimiz çok fazla
Doğrusu, işkolik terimi için bu jenerasyona teşekkür edebiliriz.
Boomers ve büyük Y kuşağı arasında kalmıştır.
iş dünyasındaki en büyük jenerasyon oldular.
Genlerini bir sonraki nesle aktardı.
Unutmayın, bu farklı vücutların, çeşitliliğin olduğu bir nesil.
Ve de Y jenerasyonu -- ''herkes bir kurdele alır'' jenerasyonu --
Bazen Sumatra gergedanına bizim kuşağımızın dinozoru diyorum.
Gelecek, bize ve neslimize bağlı.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
ama böyle yetişen nesli de TikTok'da görüyoruz
İnsanlar sanki o kuşağın parçası gibi rol yapmaya başladılar
Büyükbabamın kuşağındaki birçok insan çiftliklerde büyüdüler.
biz ders çalışacağız diye bilgisayar aldırmış bir nesiliz
İkinci kuşak İtalyanların çocuğuydu. Carmelo'da tanışmışlar.
biz babamıza annemize ders çalışacağız diye bilgisayar aldırmış bir nesiliz unutmayın