Examples of using "Brauch" in a sentence and their turkish translations:
O gelenek azalmaktadır.
Çok uzun süreli alma.
Bir kovaya ihtiyacım var.
Seni burada istemiyorum.
Senin altınını istemiyorum.
Bu gelenek ortadan kaldırılmalıdır.
Böylesine kötü bir geleneği ortadan kaldırmalıyız.
Bu eski bir Alman geleneği.
O eski bir Kanada geleneğidir.
O gelenek çok yaygınlaştı.
Bu gelenek Japonya'ya özgüdür.
Bu gelenek eski çağlardan gelmektedir.
Bütün sıcak suyu kullanmayın.
Bu gelenek 12. yüzyıla kadar uzanır.
Bu gelenek Edo Döneminde başladı.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
Bu gelenek Amerika'ya özgüdür.
Görenek nesilden nesile devredildi.
Özellikle oyunu görmek istemiyorum.
Arabaya ihtiyacım yok.
Bu gelenek nesilden nesile geçirildi.
Benim senin parana ihtiyacım yok. Sadece senin zamanına ihtiyacım var.
Hiç böyle garip bir alışkanlık duydunuz mu?
Bu, Japonya'ya özgü bir gelenektir.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
Söylemek gereksiz, ödülü alamaz.