Translation of "Freiheraus" in Turkish

Freiheraus gesagt liegt er falsch.

Açık söylemek gerekirse, o yanılıyor.

Amerikaner sagen freiheraus, was sie denken.

Amerikalılar düşündüklerini açıkça söyler.

Freiheraus gesagt ist deine Art zu denken überholt.

Açıkça konuşmak gerekirse, senin düşünce biçimin demode.

- Sag es mir offen!
- Sag es mir freiheraus!

Bana dürüstçe söyle.

Einige sagten freiheraus, dass es sie nicht kümmere, wer den Krieg gewonnen habe.

Bazıları savaşı kimin kazandığını umursamadığını açıkça söyledi.

Freiheraus gesagt, erringt diese Mannschaft deshalb keine Siege, weil du ihr im Wege stehst.

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır.

- Sie schämt sich freiheraus zu sprechen.
- Es ist ihr peinlich, laut und deutlich zu sprechen.

O yüksek sesle konuştuğu için mahcup oldu.