Examples of using "Art" in a sentence and their turkish translations:
Bir çeşit ekolokasyondur bu.
- Bu tür evi sevmiyorum.
- Bu tip evden hoşlanmıyorum.
Uydurma bir tırmanma çengeline benzedi. Pekâlâ.
Çok komik… bir şekilde!
O bir tür portakal.
O tam onun tarzı.
Onun tipini sevmiyorum.
Bu, bir cins karpuz.
Bu tür kazalar sık sık olur.
Aşk bir delilik türüdür.
Favori kitap türün nedir?
Bu etçil bir türdür.
Bu tür müzikten hoşlanmam.
Ben bu tür yiyecek yiyemem.
Sana ödeme yapabilmemin başka bir yolu var mı?
Onun konuşma şeklini sevmiyorum.
Onun konuşma tarzı benim sinirlerimi bozuyor.
Bu tipte değişiklikler uzun süreli hafıza ve
Doğal bir haşere kontrol aracı,
Bu tür çok ölçekli, çok boyutlu bir keşif
Bu bir tür şakadan başka bir şey değil.
Dükkan her türde ürünler satar.
Onun kaba tavrından hoşlanmıyorum.
Bu sanat türünü kim satın alıyor?
Ben bu tür filme dayanamam.
Bu tür müziğe tahammül edemiyorum.
Düşünme tarzın hoşuma gidiyor.
Onun gülme şeklini seviyorum.
Tom'un arkadaşça davranışı bizi yanılttı.
O, bu tür müziği seviyor.
Spätzle bir çeşit alman pastasıdır.
O ne tür bir hasara sebep oldu?
Böylesi bir iş büyük sabır ister.
Bu tür kelebeklerin artık soyu tükenmiş bulunmaktadır.
Bir çeşit hobin var mı?
Gülümseme tarzını seviyorum.
Ben konuşma şeklini seviyorum.
Bu tür müzik beni geriyor.
O tür işi severim.
Bu tür müziğe düşkün değilim.
- Bu tür şakayı sevmiyorum.
- Ben bu tür şakaları sevmiyorum.
- Bu cins şakalardan hoşlanmam.
- Bu tarz şakalardan hoşlanmam.
Okumak için favori kitap türün nedir?
Kendi favori tarzınızdaki kadın olun.
Uyku merkezimde bunu inceliyoruz,
her türlü kurulu düzene değil ama
Hoşlandığın spor hangisidir?
O, ne tür bir oyundur?
O, onu kendi tarzıyla yaptı.
Her türlü işi yaparım.
Bu tür içkiden fazla hoşlanmam.
Onun düşünme tarzı çok çocukça.
Her tür suistimale karşıyım.
Ne tür öğretmen olmak istiyorsun?
Bu tür hatayı gözden kaçırmak çok kolaydır.
O tür müziği sevmiyorum.
Bu tür işe alışkınım.
Onu benim tarzımla yapayım.
Ben savaşın her türüne karşıyım.
Bu tür bir strese ihtiyacım yok.
Bu tür iş çok tehlkeli.
Ben onun konuşma tarzını sevmiyorum.
Örümceklerin hiçbir türü zehirli değildir.
O ne tür bir zarara sebep oldu?
Bu müzik türü herkesin zevkine uygun değil.
Düşünme tarzını sevmiyorum.
Herkes Tom'un dans ediş şekline güldü.
Ne tür müzik dinlemeyi seversin?
Bu ne tür bir taştır?
Bu saydam sıvı bir tür zehir içerir.
Bu tür kitabı çok okumam.
Yaşamak için sadece bir yol vardır.
Nesli tükenmekte olan bir türdür.
Ne tür bira içmeyi seversin?
Tom'un komik bir gülme şekli var.
Tom Mary'nin konuşma tarzını sevmez.
Bu tür bluz biraz eski moda görünmeye başlıyor.
Bunu kendi tarzımla yapacağım.
Ne şekilde ölmek isterdin?
Bu tür müzik benim tarzım değil.
Ne tür müziklerden hoşlanıyorsun?
Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.
Ama her türlü rahatsızlık bu tepkiyi doğuruyor.
artık bir nevi görsel savaşa dönüşüyor bu iş
Bu tür bir toprak yönetimi köklü bir fikir değildir.
Yeni bir tür enerji geliştirmeliyiz.
O tür sözler size yakışmıyor.
O, onu o şekilde yapmalıydı.
Onun söyledileri bir anlamda doğrudur.
Hoşlandığım şey onun konuşma tarzıdır.
Eski yöntemle yaptım.
Bir tür hata olduğunu düşünüyorum.
Tom o tür duruma alışkın.
Arka plandaki daire, hava akışını görmenize olanak tanıyan,
COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.
Bu bir tür dil sürçmesi olmalı.