Examples of using "Fassungslos" in a sentence and their turkish translations:
Tom afalladı.
Onlar hâlâ afallıyor.
- Ben şaşırdım.
- Afalladım.
Tom çok sorumsuz. İnanamıyorum.
O şaşırdı ve nasıl cevaplayacağını bilmiyordu.
Tom Mary'nin onu aldattığına inanamadı.
Tom'un önce Mary ile görüşmeden işini bıraktığına inanamıyorum.
Gerçekten öyle bir şey yaptığına inanamıyorum.