Examples of using "Erwischt" in a sentence and their turkish translations:
Beni yakaladın.
- uyurken yakalandılar.
O yakalandı.
O yakalandı.
Tom yakalandı.
Leyla yakalandı.
tabi ki de yakalanmamak
Biz yakalanabiliriz.
Tom asla yakalanmadı.
Yakaladım seni.
Ama ya yakalanırsak?
Trene yetiştin mi?
O, yankesicilik eyleminde yakalandı.
O yakalanmadı.
O yakalanmadı.
Ya yakalanırsam?
Ya yakalanırsak?
Tom neredeyse yakalandı
Neredeyse yakalandık.
Onlar sigara içerken yakalandı.
Tom dükkan hırsızlığından yakalandı.
Mary dükkan hırsızlığından yakalandı.
Yakalanmak istemiyorum.
Yakalanmak istemedim.
O elma çalarken yakalandı.
Onları öpüşürken yakaladım.
Tren için zamanında yetiştim.
- Trene yetişebildin mi?
- Treni yakalayabildin mi?
Tamam, beni yakaladın.
Yakalanırsak ne olur?
On öğrenci kopya çekerken yakalandı.
Tom elmaları çalarken yakalandı.
bunu kazanamayacağız, bu sefer bizi yakaladılar!
O otobüse geç kalmıştı.
Anne babam beni sigara içerken yakaladı.
Son treni yakalamayı başardım.
Tom elma çalarken yakalandı.
Ben neredeyse birkaç kez yakalandım.
Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
Tom yakalandı mı?
Sınavda kopya çekerken yakalandı.
Onu parayı çalarken yakaladım.
Tom sınavda kopya çekerken yakalandı.
Onu odadan dışarı çıkmaya çalışırken yakaladım.
Tom asla yakalanmadı.
- Ben asla yakalanmadım.
- Hiç enselenmedim.
Tom'u yakaladık.
Jim sınavda kopya çekerken yakalandı.
Son tren için tam zamanında geldim.
Treni yakaladığın için şanslıydın.
O, sınavda kopya çekti ve yakalandı.
Onların hırsızı yakaladıklarına sevindim.
- Ya yakalanırsan?
- Ya yakalanırsanız?
Bunlardan birine yakalanırsanız işiniz biter!
İneceğimiz vadi orada! Vay canına, bir hava akımına kapıldık!
ve o anda pars üstüme atladı ve beni yere yıktı.
Kazı yaparken yakalanırsanız cezası var
Tom yakalanma hakkında endişeli değildi.
Gribe yakalanmış gibiydin.
Öğretmen sınavda kopya çeken öğrenciyi yakaladı.
Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.
Yağmurda yakalanmadığın için şanslıydın.
Tom ve Mary polis tarafından yakalanmaktan endişeliydi.
Kopya çekerken yakalanırsanız okuldan atılacaksınız.
Ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım.
O, yakalanmadan nasıl suç işleyeceğini biliyor.
Bu sabah ilk trene yetişmek için istasyona zamanında gidebildin mi?
Tom sınavda kopye çekerken yakalandı ve okuldan uzaklaştırıldı.
Çalarken yakalanmadıkça, biri hırsız değildir.
Tom'u komşularının pencerelerine bakarken yakaladım.
Dün akşam eve giderken bir sağanağa yakalandım.
Tom Mary'yi sigara içerken yakalandı.
Küçük akreplerden birine denk gelirseniz çok zehirlidirler ve sizi öldürebilirler.
Küçük akreplerden birine denk gelirseniz çok zehirlidirler ve sizi öldürebilirler.
Neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordum
Polis onu suçüstü yakaladı.
Mary her zaman öyle değildir. Sen sadece onu kötü bir günde yakaladın.
Tom gençken sık sık alkollü olarak araba kullandı ama hiç polise yakalanmadı.
Son tren için tam zamanında geldim.
Ben evden her zamankinden daha geç ayrıldım ama bereket versin ki tren için tam zamanında vardım.
Ders anında mesajlaşırken yakalandığı için Mary'nin cep telefonuna el konuldu.
Bir araba tarafından ezilmekten kıl payı kurtuldum.