Examples of using "Einzumischen" in a sentence and their turkish translations:
Müdahale etmeyi bırak.
Müdahale etme hakkım yoktu.
Tom'un karışmamasını istedim.
Leyla karışmaya cesaret edemedi.
Onun aile ilişkilerimize müdahale etme hakkı yok.
Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.
Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar.
Politika insanları onları ilgilendiren şeylere karışmalarını önleme sanatıdır.