Examples of using "Eintreffen" in a sentence and their turkish translations:
Tom yakında gelecek.
Çok geçmeden o burada olacak.
Tren çok geçmeden buraya varacak.
Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak bilmiyor.
Yakında değerli bir paket alacaksınız.
Tren öğleden önce istasyona varacak.
Tom Mary'nin ne zaman geleceğini bilmediğini söyledi.
Bana tam olarak bir sonraki trenin ne zaman geleceğini söyle.
New York'tan gelen gemi çok geçmeden gelecek.
Tom, çocuk bakıcısı oraya gelinceye kadar, Mary'nin evde kalmasını istedi.
Oraya zamanında varacağız gibi görünüyor.
Ne dilediğine dikkat et. O gerçekleşebilir.