Examples of using "Einmischen" in a sentence and their turkish translations:
Ben karışmak istemiyorum.
Müdahale etmek istemiyorum.
Karışmak istemedim.
Müdahale etmemeliydim.
Tom müdahale etmemeliydi.
Tom'un karışmasına izin vermeyeceğim.
Amerika Birleşik Devletleri'nin engel olmayacağını söyledi.
Müdahale etmek istemiyorum.
Ben karışamam.
Onlar başka bir ülkenin iç işlerine karışmamalılar.
Büyük ülkeler küçük ülkelere karışmamalıdır.
Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.
Hiçbir ülkenin başka bir ülkenin içişlerine müdahale etmemesi gerekir.
Tom, Mary'ye kişisel meselelerine karışmamasını söyledi.