Translation of "Museum" in Turkish

- Wir sind ins Museum gegangen.
- Wir gingen ins Museum.

Biz müzeye gittik.

- Das Museum ist jetzt geschlossen.
- Das Museum ist nun geschlossen.

Şimdi müze kapalı.

Das Museum ist sehenswert.

Müze görülmeye değer.

Wo ist das Museum?

Müze nerede?

Diebe plünderten das Museum.

- Hırsızlar müzeyi soydular.
- Hırsızlar müzeyi talan ettiler.
- Hırsızlar müzeyi yağmaladılar.

- Die Königin hat das Museum besucht.
- Die Königin besuchte das Museum.

Kraliçe müzeyi ziyaret etti.

- Ich besuchte das Museum nicht.
- Ich habe das Museum nicht besucht.

Müzeyi ziyaret etmedim.

Jetzt gibt es ein Museum

şimdi bir de müze oluşu var

Wo ist das nächste Museum?

En yakın müze nerede?

Ist das Museum heute geöffnet?

Müze bugün açık mı?

Ich war neulich im Museum.

Geçenlerde müzeyi ziyaret ettim.

Das Auto gehört ins Museum.

O araba bir müzeye ait.

Ich gehe selten ins Museum.

Neredeyse hiç müzelere gitmem.

Wir gehen gerne ins Museum.

Biz müzeye gitmekten hoşlanırız.

Fährt dieser Bus zum Museum?

Bu otobüs müzeye gider mi?

- Sie fuhr mit dem Taxi ins Museum.
- Sie nahm das Taxi zum Museum.

- O, müzeye gitmek için taksi tuttu.
- O, müzeye gitmek için taksi çevirdi.

Wenn Sie es ins Museum bringen

böyle müzeye götürdüğünüzde anlatırsınız da

Dieses Museum ist einen Besuch wert.

O müzeyi ziyaret etmeye değer.

Das Museum ist montags nicht geöffnet.

Müze pazartesi günü açık değil.

Das Museum ist einen Besuch wert.

O müze ziyaret etmeye değer.

Das Museum hat sonntags nicht geöffnet.

Müze Pazar günleri açık değil.

Sonntags ist das Museum nicht geöffnet.

Pazar günleri müze açık değil.

Gegenüber dem Museum steht ein Denkmal.

Anıt müzenin karşısında duruyor.

Am Sonntag ist das Museum geschlossen.

Pazar günü müze kapalıdır.

Tom spendete dem Museum drei Bilder.

Tom müzeye üç tablo bağışladı.

Hat das Museum jeden Tag geöffnet?

Müze her gün açık mı?

Sonntags ging er immer ins Museum.

O, pazar günleri müzeye giderdi.

Heute habe ich ein Museum besucht.

Bugün bir müzeyi ziyaret ettim.

Diese Straße führt Sie zum Museum.

Bu yol seni müzeye götürecek.

Dieser Bus bringt dich zum Museum.

- Bu otobüs seni müzeye götürecek.
- Bu otobüs sizi müzeye götürecek.

Der Besucher waren wenige im Museum.

- Müzede az sayıda ziyaretçi vardı.
- Müzedeki ziyaretçiler azdı.

Tom ging mit Maria zum Museum.

Tom, Mary ile müzeye gitti.

Das Museum schließt um 17 Uhr.

Müze saat 17.00'de kapanıyor.

- Fuhren sie mit dem Bus zum Museum?
- Sind sie mit dem Bus zum Museum gefahren?

Onlar müzeye otobüsle gittiler mi?

Am 1. Februar 1935 als Museum eröffnet

1 Şubat 1935'de müze olarak açıldı

Wir haben das Museum letzte Woche besucht.

Geçen hafta müzeyi ziyaret ettik.

Es ist lohnend, das Museum zu besuchen.

Müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.

Wird das Museum von vielen Leuten besucht?

Müze çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilir mi?

Das Museum ist Montag bis Freitag geöffnet.

- Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.
- Müze, pazartesiden cumaya kadar açık.

Das Museum ist für die Öffentlichkeit geöffnet.

- Müze halka açıktır.
- Müze halka açık.

Können Sie uns zum Britischen Museum bringen?

Bizi British Museum'a götürür müsün?

Tom hat viel Geld zum Museum beigetragen.

Tom müzeye bir sürü para bağışladı.

Sie ist sonntags immer ins Museum gegangen.

O, pazar günleri müzeye giderdi.

Ich denke, das Museum ist montags geschlossen.

Müzenin Pazartesi günleri kapalı olduğunu anlıyorum.

Dies ist das größte Museum der Stadt.

Bu, şehirdeki en büyük müze.

Das Museum ist mit einer Brandschutzanlage ausgerüstet.

Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.

Gibt es ein Museum in dieser Stadt?

Bu kasabada bir müze var mıdır?

Sie riet ihm, das Museum zu besuchen.

O, ona o müzeyi ziyaret etmesini tavsiye etti.

Sie fuhr mit dem Taxi ins Museum.

O, müzeye taksiyle gitti.

Das neue Museum ist einen Besuch wert.

Yeni müze ziyaret etmeye değer.

Es lohnt sich, dieses Museum zu besuchen.

O müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.

- Wie weit ist es von hier bis zum Museum?
- Wie weit ist es von hier zum Museum?

Müze buradan ne kadar uzaklıkta?

- Mein Freund leitet ein ethnologisches Museum.
- Mein Freund leitet ein völkerkundliches Museum.
- Mein Freund leitet ein Völkerkundemuseum.

Arkadaşım bir etnoloji müzesinin başında.

Warum blieb es 85 Jahre lang ein Museum?

peki 85 yıl boyunca neden müze olarak kaldı

Das Museum hat eine faszinierende Sammlung keltischer Artefakte.

Müze Kelt eserlerinden büyüleyici bir koleksiyona sahiptir.

Wir erreichten das Museum nach zehn Minuten Fußweg.

Biz on dakikalık bir yürüyüşten sonra müzeye geldik.

Er fragte mich nach dem Weg zum Museum.

Bana müze yolunu sordu.

Der Lehrer und die Schüler sind im Museum.

Öğretmen ve öğrenciler müzedeler.

Dieses Museum hat eine herrliche Sammlung moderner Kunst.

Bu müze, muhteşem bir modern sanat koleksiyonuna sahiptir.

Das Museum ist ab neun Uhr morgens geöffnet.

Müze sabah 9'dan itibaren açıktır.

Wir besuchten das größte Museum in São Paulo.

Biz Sao Paulo'nun en büyük müzesini ziyaret ettik.

Edelsteine von unschätzbarem Wert verschwanden aus dem Museum.

Paha biçilmez mücevherler müzeden kayboldu.

Der Eintritt für das Museum kostet dreißig Dollar.

Müzeye giriş otuz dolardır.

Das Museum verfügt über eine Ausstellung antiker Waffen.

Müzenin bir eski silahlar sergisi var.

Er nutzte die Gelegenheit, das Museum zu besuchen.

Müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.

Es gibt ein Museum direkt nördlich des Zoos.

Hayvanat bahçesinin hemen kuzeyinde bir müze var.

Die Diebe schalteten die Überwachungskameras im Museum aus.

Hırsızlar müzenin içindeki Kapalı Devre kameralarını devre dışı bıraktı.

Um wie viel Uhr wird dieses Museum schließen?

Bu müze saat kaçta kapanır?

Weil das Metropolitan Museum es nicht mehr ertragen konnte

Çünkü Metropolitan Müzesi daha fazla dayanamayıp

Wenn es die Zeit erlaubt, besuche ich das Museum.

Zamanım olursa, müzeyi ziyaret ederim.

Sieht aus, als wäre es ein recht großes Museum.

Oldukça büyük bir müze gibi görünüyor.

Welches der Austellungsstücke im Museum gefällt dir am besten?

Müzede en sevdiğin sergi hangisi?

Ein türkischer Journalist, der das Metropolitan Museum in Amerika besucht

Amerika'da Metropolitan Müzesi'nde gezen bir Türk gazeteci

Aber das Metropolitan Museum kaufte es für 1,2 Millionen Dollar

Ama Metropolitan Müzesi bunu 1.2 milyon dolara satın almıştı

Es war das erste Mal, dass ich das Museum besuchte.

Müzeyi ilk ziyaretimdi.

Nach seinem Tod sind seine Gemälde im Museum ausgestellt worden.

Ölümünden sonra tabloları müzede sergilendi.

Ich habe die Gelegenheit genutzt, um das Museum zu besuchen.

Ben müzeyi ziyaret etme fırsatını elde ettim.

Das Bode-Museum ist auf einer Spreeinsel in Berlin gelegen.

Bode müzesi, Berlin'deki Spree nehrinin ortasındaki bir adada bulunuyor.

Wäre es die falsche Entscheidung, wenn es als Museum bleiben würde?

peki, müze olarak kalsa yanlış karar mıydı?

Hagia Sophia, die fast 90 Jahre lang als Museum genutzt wurde

90 yıla yakın bir süre boyunca müze olarak kullanılan Ayasofya

Während er sich in London aufhielt, besuchte er das Britische Museum.

Londra'dayken British Museum'u ziyaret etti.

Tom sagte, dass wir in diesem Museum keine Fotos schießen dürften.

Tom bize bu müzede fotoğraf çekmek için izin verilmediğini söyledi.

Mit der damaligen Entscheidung des Ministerrates wurde beschlossen, ein Museum zu errichten.

o dönemde alınan bakanlar kurulu kararıyla müze yapılmasına karar verildi

Wenn Sie nach Uşak gehen, sollten Sie unbedingt das Archäologische Museum besuchen.

Uşak'a gittiğinizde mutlaka arkeoloji müzesini gezmeniz

Das Mädchen war so freundlich, mir den Weg zum Museum zu zeigen.

Kız bana müzeye giden yolu gösterecek kadar nazikti.

Die Diebe stahlen das Gemälde aus dem Museum, während der Wächter schlief.

Muhafız uyuduğu sırada hırsızlar tabloyu müzeden çaldılar.

Die Besucher warteten in einer langen Schlange, um in das Museum zu kommen.

Ziyaretçiler müzeye girmek için uzun bir kuyrukta beklediler.

Sowohl mein Vater als auch ich haben das Museum zum ersten Mal besucht.

Hem babam hem de ben ilk defa müzeye gittik.

- Wo ist der Eingang des Museums?
- Wo ist der Eingang in das Museum?

Müzenin girişi nerede?