Examples of using "Dermaßen" in a sentence and their turkish translations:
Bu fikirden tamamen vazgeçmelisin.
İkizler o kadar benziyorlardı ki birbirinden ayırt etmek zordu.
Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum.
O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
O kız o kadar güzel ki kendine en hakim erkekleri bile çekiyor.
O kadar meşgulüm ki ayıracak zamanım yok.
O kadar mutluydum ki teşekkürlerimi sunmayı unuttum.
Tren o kadar doluydu ki tüm gezi boyunca ayakta kalmak zorunda kaldım.
Tren o kadar kalabalıktı ki yolculuk boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Mağaza o kadar kalabalıktı ki Tom ve Mary birbirlerini gözden kaybettiler.