Translation of "Brutale" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Brutale" in a sentence and their turkish translations:

Wir müssen dieses brutale Klima bis zum Morgen überstehen,

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak

Wir müssen dieses brutale Klima bis zum Morgen überstehen.

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,

Wir müssen dieses brutale Klima bis zum Morgen überleben.

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,

Durch deine schlauen Entscheidungen konnte ich diese brutale Hitze überleben

Şimdiye kadar zekice seçimleriniz bu acımasız çölde hayatta kalmamı sağladı

Die meisten Serienmörder haben eine brutale Kindheit hinter sich, aber nur sehr wenige, die eine brutale Kindheit hinter sich haben, werden später Serienmörder.

Seri katillerin çoğu, çocukluklarında şiddete maruz kalmışlardır, ama çocukluklarında şiddete maruz kalan çok az insan, sonradan seri katil olmuştur.

Diese Bestien wurden als wilde, brutale und dennoch schöne Raubtiere geboren.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Er wurde für das brutale Verbrechen schließlich zu fünf Jahren Gefängnis verurteilt.

Sonunda o şiddet suçu için beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Tom bricht gerne in die Häuser Jugendlicher ein, um deren brutale Videospiele zu entwenden und zu vernichten.

Tom şiddet içeren video oyunlarını çalmak ve yok etmek için gençlerin evlerine girmeyi sever.