Examples of using "Beschweren" in a sentence and their turkish translations:
Yakınmayı bırak.
Ben bir şikayette bulunmak istiyorum.
Onlar her zaman şikâyet ederler.
Onlar ne hakkında şikayet ediyorlar?
Tom şikâyet edecek.
Biz hep şikayet ediyoruz.
- Şikayet etmeyi kes!
- Mızmızlanmayı kes!
Müşterilerim asla şikayet etmez.
Biz komşularımız hakkında yakınıyoruz.
Şikâyet edecek bir şeyimiz yok.
Ben gerçekten şikayet edemiyorum.
Hiç şikâyetiniz var mı?
Ben yönetime şikayette bulunmak istiyorum.
Şimdi bu konuda şikayet etmenin hiçbir faydası olmazdı.
Müşteriler son zamanlarda çok şikayet ediyor.
Genç insanlar her şey hakkında şikâyet etmeye eğilimlidir.
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.
Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
Onlar sık sık Tokyo'da yaşamanın maliyeti hakkında şikayetçi olurlar.
İşini şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Onun yemekleri hakkında şikâyet ettiğini hiç duymadım.
Şikâyet edemiyorum.
Seni ısırdığında bana şikayet etmeye gelme.
Umarım hiç şikayetin yok.
Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.
Şikayet etmeyi bırak ve sana söyleneni yap!
Tom işinden şikayetçi olmaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Tom şikayet etmek üzereydi ama aleyhte karar verdi.
Bir şey hakkında şikayet etmeden ağzını asla açmaz.
Tom asla ağzını bir şeyi şikayet etmeden açmaz.
Çiftçiler sürekli havadan şikayet eder.
Şikayet etmeyi bırakın ve yapmanız istenilen şeyi yapın.
Her zaman şikâyet ediyorsun.
Her zaman kocandan şikâyet ediyorsun.
Değiştirilemeyen şeyler hakkında sürekli şikayet etmekten vazgeçmelisin.
İnsanlar genelde havadan şikayet eder.
Robotlar asla hasta olmazlar ya da şikâyet etmezler ve günde 24 saat çalışabilirler.
Şikâyet edecek bir şeyim yok.
- Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
- Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.
Tom'un yakındığını hiç duymadım.