Examples of using "Worüber" in a sentence and their turkish translations:
Ne hakkında?
Ne hakkında konuşmak istiyorsun?
Onlar ne hakkında konuşuyordu?
Böyle gülmene sebep olan şey nedir?
- Neye gülüyorsun?
- Neye gülüyorsunuz?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Ne hakkında yazıyorsun?
Neye gülümsüyorsun?
Sokrates ne hakkında yazdı?
Ne ile ilgili konuşuyordun?
Siz ikiniz ne hakkında dövüşüyorsunuz?
Biz ne hakkında konuşuyorduk?
Ne hakkında çıldırdın?
Ne hakkında konuşmak istiyorlar?
Ne hakkında şikayet ediyorsunuz?
Ne hakkında konuşmalıyım?
Sizi ne rahatsız ediyor?
Onlar ne hakkında şikayet ediyorlar?
Ne için sırıtıyorsun?
Siz hepiniz ne hakkında konuşuyorsunuz?
Biz aslında neden bahsediyoruz?
- Hey, neye gülüyorsunuz?
- Hey, neye gülüyorsun?
Hey, ne hakkında konuşuyorsun?
Neyle ilgili bir şey yazayım?
Ne hakkında konuştun?
o halde biz ne hakkında konuşmalıyız?
O, ne hakkında çok mutsuz?
O ne hakkında çok öfkeli?
Ne hakkında münakaşa ettiler.
- Onlar niçin öfkeli?
- Neden sinirliler?
- Neden kızgınlar?
- Neden öfkeliler?
Yine ne hakkında konuşuyorduk?
Tom ve Mary ne hakkında konuşuyorlar?
Dün ne hakkında konuştuğumuzu unutma.
Peki, benimle ne hakkında konuşmak istedin?
Tom'la ne hakkında konuşmak istemiştin?
Benimle ne hakkında konuşmak istiyorsun?
Ne hakkında konuştuğunu tam olarak biliyorum.
Tom ne hakkında Mary ile konuşmak istiyor?
Ne hakkında düşündüğünü bilmek istiyorum.
Ne hakkında konuştuğunu anlamıyorum.
Gerçekten ne hakkında endişelisin?
Tom'la ne hakkında konuşacaksınız?
Başka ne hakkında konuşmamız gerekiyor?
Siz ikiniz ne hakkında tartışıyordunuz?
Ne hakkında çok mutlusun?
Onunla ne hakkında konuştun?
Sen ve Tom ne hakkında konuşuyordunuz?
Tom, Mary'yle ne hakkında konuştu?
Tamam. Bunun üzerine ne tavsiye etmek istersin?
Benimle ne hakkında konuşmak istiyordun?
Başka ne hakkında konuşmak istiyorsun?
- Tom ve Mary ne hakkında kavga ediyorlar?
- Tom ve Mary ne için kavga ediyorlar?
Hakkında konuşmak istemediğin bir şey var mı?
Hakkında konuşmak istediğin bir şey var mı?
Bebeğin neye güldüğünü bilmiyorum.
Ne hakkında konuştuğunu gerçekten anlamıyorum.
O ne hakkında konuşuyor?
Tom'un Mary'nin neden bahsettiği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Sen ve Tom ne hakkında tartışıyordunuz?
Hakkında yazacak bir şeyim yok.
Tom ve Mary ne hakkında kavga ettiler?
Onların ne hakkında konuşuyor olduklarını bilmem gerekir.
- Sen neden bahsediyorsun?
- Neden bahsediyorsun sen?
Konuşmamız gereken bir şey var.
Tom ve Mary'nin ne hakkında konuştuklarını duydun mu?
çünkü bugün konuştuğumuz mobil ödeme,
Ne hakkında konuştuğunu bilmek istiyorum.
Tom'un ne hakkında düşünüyor olabileceğini hayal bile edemiyorum.
Bir şey hakkında konuşmamız gerekiyor.
Nerede kalmıştık?
Hakkında yazacak bir şey düşünemiyorum.
Tom Mary'nin ne hakkında bu kadar üzgün olduğunu merak ediyordu.
Tom'un ne hakkında konuştuğumuzu anladığından emin değilim.
Ne hakkında konuştuğumuzu Tom'a söyledin mi?
Hakkında endişelendiğimiz şey budur.
Telefonda saatlerce ne hakkında konuşabilirsin?
Seninle konuşmam gereken bir şeyim var.
Ne hakkında konuşuyorsun?
Neye gülüyorsun?
Neye gülüyorsun?
Onunla ne hakkında konuşması gerektiğini bilmiyor.
Sizinle konuşmak istediğim şey buydu.
Neden bu kadar endişelendiğini bilmiyorum.
- Cadılık, Svaziland'da bir şaka konusu değildir.
- Cadılık, Svaziland'da bir alay konusu değildir.
Tom evlilik yıldönümünü unuttu ve Mary üzgündü.
Bu, Tom'la hakkında konuşmam gereken şey.
Tom'u kızdırmayan bir şey yapamam gibi görünmüyorum.
Allah aşkına Tom'la ne hakkında konuşmak istiyorsun?
O şu anda düşünmek istediğim bir şey değil.
Konuşacak çok şeyimizin olduğunu düşünüyorum.
Tom onların ne hakkında konuştuklarını hatırlayamadı.
Bunun ne hakkında konuştuğumuzla bir ilgisi yok.
Seninle konuşmam gereken bir şey var.
Şimdi yani burada bizim şimdi diye bahsettiğimiz şey sadece bizim için şimdidir.