Examples of using "Börse" in a sentence and their turkish translations:
Ben borsayı takmıyorum.
- 1929'da borsa çökmüştü.
- Borsa 1929'da dibe vurdu.
Borsa bugün şaşırtıcı biçimde sakindi.
Bir yıl içinde, borsa düştü.
Borsanın durumunun farkında mısınız bilmiyorum
Babam bu aralar borsaya sardı.
Borsayla uğraşan insanlar bilir. Bu neredeyse imkansızdır.
Tom borsada çok para kazanma şansı olduğunu düşündü.
Borsaya 800 dolar ile başlayıp iki hafta sonra 350 milyon dolar para kazanmıştı
Tom, borsanın şirketin başarısızlığında bir faktör olduğunu raporunda belirtti.