Translation of "Börse" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Börse" in a sentence and their turkish translations:

Die Börse ist mir Wurst.

Ben borsayı takmıyorum.

1929 brach die Börse zusammen.

- 1929'da borsa çökmüştü.
- Borsa 1929'da dibe vurdu.

Die Börse war heute überraschenderweise ruhig.

Borsa bugün şaşırtıcı biçimde sakindi.

Innerhalb eines Jahres brach die Börse zusammen.

Bir yıl içinde, borsa düştü.

Ich weiß nicht, ob Sie den Status der Börse kennen

Borsanın durumunun farkında mısınız bilmiyorum

Mein Vater ist derzeit sehr stark an der Börse engagiert.

Babam bu aralar borsaya sardı.

Leute, die sich mit der Börse beschäftigen, wissen es. Das ist fast unmöglich.

Borsayla uğraşan insanlar bilir. Bu neredeyse imkansızdır.

Tom dachte, er hätte eine Chance, an der Börse einen Haufen Geld zu machen.

Tom borsada çok para kazanma şansı olduğunu düşündü.

Er startete die Börse mit 800 Dollar und verdiente in zwei Wochen 350 Millionen Dollar.

Borsaya 800 dolar ile başlayıp iki hafta sonra 350 milyon dolar para kazanmıştı

Tom merkte in seinem Bericht an, dass die Börse beim Scheitern der Firma eine Rolle spielte.

Tom, borsanın şirketin başarısızlığında bir faktör olduğunu raporunda belirtti.