Translation of "Innerhalb" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Innerhalb" in a sentence and their turkish translations:

Innerhalb von nur zwei Generationen

Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba

Somit denken wir "innerhalb der Kiste".

Bu nedenle kutunun içinde düşünürüz.

Innerhalb von 48 Stunden ins Krankenhaus

48 saat içerisinde hastaneye çevirip

Er wird innerhalb einer Stunde ankommen.

O bir saat içinde varacak.

Wir können innerhalb einer Woche ausliefern.

- Bir hafta içerisinde teslim edebiliriz.
- Bir hafta içinde teslim edebiliriz.

Tom wird innerhalb einer Stunde ankommen.

Tom bir saat içinde gelir.

- Tom sollte innerhalb von fünfzehn Minuten hier sein.
- Tom müsste innerhalb von fünfzehn Minuten hier sein.

Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.

So wiederum variiert es innerhalb der Katze

yani yine kedi içerisinde çeşitlilik gösteriyor

Innerhalb weniger Stunden beschießen österreichische Truppen Belgrad.

Saatler sonra Avusturyalı güçler Belgrad'ı bombardımana tuttu.

Die Karten waren innerhalb einer Woche ausverkauft.

Biletler bir hafta içinde satıldı.

Die zwei Alten starben innerhalb eines Jahres.

İki tane yaşlı, bir yıl içinde öldüler.

Persönliche Angriffe sollten innerhalb der Mitarbeiterschaft unterbleiben.

Katılımcıların kişisel saldırılardan kaçınmaları gerekir.

Darf man innerhalb dieses Gebäudes Fotos machen?

Bu binada fotoğraf çekmenin bir sakıncası var mı?

Innerhalb eines Jahres brach die Börse zusammen.

Bir yıl içinde, borsa düştü.

Innerhalb von Sekunden wurde das Raumschiff zur Verbrennungsanlage.

Saniyeler içinde, uzay aracı bir çöp yakma fırını haline geldi.

Sie wird innerhalb von 2 Jahren Ärztin sein.

O, iki yıl içinde bir doktor olacak.

Tom hat das Buch innerhalb einer Nacht durchgelesen.

Tom bir gecede o kitabı okumayı bitirdi.

Ich versuche es nach Möglichkeit innerhalb der Frist fertigzustellen.

Onu zamanında bitirmek için elimden geleni yapacağım.

Das Buch muss innerhalb einer bestimmten Zeit zurückgegeben werden.

Kitabın geri dönüşü için belirli bir zaman yoktur.

Du darfst außerhalb, nicht aber innerhalb dieses Museums fotografieren.

Bu müzenin içinde değil, dışında fotoğraf çekebilirsin.

Ich kann die Arbeit unmöglich innerhalb weniger Tage fertigstellen.

İşi birkaç gün içinde bitirmem mümkün değil.

Bitte räumen Sie das Zimmer innerhalb von zwei Stunden.

Odayı iki saat içinde boşaltın.

Dieses Kleidungsstück kann innerhalb von drei Tagen umgetauscht werden.

Bu giysi üç gün içinde değiştirilebilir.

Innerhalb einer Woche war der Großteil Europas im Kriegszustand.

Bir hafta içinde, Avrupa'nın çoğu savaştaydı.

Innerhalb von zwei Monaten verlor ich etwa 10 kg Gewicht.

İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.

Das Tragen von Hüten ist innerhalb des Klubhauses nicht erlaubt.

Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.

Sie sollten es zu Fuß innerhalb von 5 Minuten erreichen.

Oraya varmak için 5 dakika yürümek zorundasınız.

Der verwundete Mann erholte sich innerhalb von drei Tagen wieder.

Yaralı adam üç gün içinde iyileşti.

Dieses Unternehmen plant, innerhalb von fünf Jahren klimaneutral zu werden.

Bu şirket beş yıl içinde karbon nötr olmayı planlıyor.

Innerhalb von Tagen nahm Japan die amerikanische Insel Guam ein.

Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.

Es gelang Tom, innerhalb von zwanzig Minuten dort zu sein.

Tom yirmi dakikadan daha az bir sürede oraya varmayı başardı.

Haben Sie den Bundesstaat innerhalb der letzten 14 Tage verlassen?

Son 14 gün içinde eyalet dışına çıktınız mı?

Dann bewegt es sich zufällig und bewegt sich innerhalb des Sonnensystems

daha sonrasında ise rastgele hareketler ederek güneş sisteminin içerisinde ilerliyor

Tom erhielt für die höchste Verkaufsleistung innerhalb der Firma einen Preis.

Tom şirketindeki en yüksek satış için ödül aldı.

Innerhalb von vier Tagen erreichten Napoleon Vilnius, aber Barclay war schon fort.

Dört gün içinde Napolyon Vilnius'a vardı, ama Barclay gitmişti.

Wenn ich nicht durchfalle, kann ich innerhalb dieses Jahres meinen Führerschein bekommen.

Eğer başarısız olmazsam, Yeni Yıldan önce ehliyetimi alacağım.

Innerhalb von ein paar Tagen fingen andere Familienmitglieder an, Symptome zu zeigen.

Birkaç gün içinde ailenin diğer üyeleri de belirtileri göstermeye başladılar.

Innerhalb weniger Augenblicke schlugen Flammen durch die Kapsel und töteten alle drei Astronauten.

Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.

- Ich wohne innerhalb von 200 Metern zum Bahnhof.
- Ich wohne 200 Meter vom Bahnhof entfernt.

Ben istasyona 200 metre mesafede yaşıyorum.

1788 wurde Davout in das Royal Champagne Cavalry Regiment aufgenommen, doch innerhalb eines Jahres hatte ihn

1788'de Davout, Kraliyet Şampanyalı Süvari Alayı'na görevlendirildi, ancak bir yıl içinde

Wir haben vor zwei Monaten begonnen, das Haus zu bauen und werden es innerhalb eines Jahres beenden.

Biz evi iki ay önce inşa etmeye başladık ve bir yıl içinde bitireceğiz.

Hatten Sie innerhalb der letzten 14 Tagen Kontakt zu einer auf SARS-CoV-2 positiv getesteten Person?

Son 14 gün içinde COVID-19 testi pozitif çıkan birileriyle yakın temasa girdiniz mi?

Halten Sie sich beim Fahren mit der Rolltreppe bitte am Handlauf fest, und stehen Sie innerhalb der gelben Umrandung.

Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.

Vom Kaiser für sein Lob ausgewählt wurden. Innerhalb weniger Tage hatte Lannes sein Kommando niedergelegt und war nach Frankreich zurückgekehrt.

. Birkaç gün içinde Lannes komutasından istifa etti ve Fransa'ya döndü.

- Schaffen Sie das in einem Tag?
- Können Sie das innerhalb eines Tages erledigen?
- Schafft ihr das in einem Tag?
- Schaffst du das in einem Tag?

Onu bir günde yapabilir misin?

- Die Weltbevölkerung nimmt derart schnell zu, dass sie sich binnen vierzig Jahren verdoppeln wird.
- Die Weltbevölkerung nimmt derart schnell zu, dass sie sich innerhalb von vierzig Jahren verdoppeln wird.
- Die Weltbevölkerung nimmt derart schnell zu, dass sie sich in vierzig Jahren verdoppelt haben wird.

Dünya nüfusu o kadar hızlı bir şekilde artıyor ki, kırk yıl içerisinde ikiye katlanmış olacak.