Examples of using "Auftauchen" in a sentence and their turkish translations:
Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.
yukarı çıkıp nefes alabilesin.
bir de ortaya çıkan paramiliter polisler hakkında konuşmamız çılgınca.
Eğer sorunlar olursa, beni ara.
Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
Tom'un ne zaman geleceğinden emin değilim.
Buraya gelmeni ummuyordum.
Onun yakında ortaya çıkacağından eminim.
Ortaya çıktıktan hemen sonra ise bir araba çarpıyor bu adama
Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
Doğrusu Tom'un ortaya çıkacağını düşünmemiştim.
Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi.