Examples of using "Falls" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağmazsa.
Öyle ki, Uruguay'da olan her şeyin bedelini
davanın süre aşımına uğrayarak kapatılması
Bana ihtiyacın olursa alt katta olacağım.
Yağmur yağarsa, beni ara.
Biriyle konuşmak istiyorsanız
Eğer sorunlar olursa, beni ara.
Eğer varsa hataları düzelt.
Eğer varsa, hataları düzeltin.
Eğer pasaportunu bulursam, ben seni arayacağım.
Eğer onu yaparsan komik görüneceksin.
Bir şey olursa, çekinmeden beni ara.
Bana ihtiyacın olursa yan odada olacağım.
Eğer izlemediyseniz
Onu bulursan beni ara.
Bu kahve ise, bana çay getir; ama bu çaysa bana kahve getir.
Mümkün olursa sana yardım ederim.
Birine bir şey öğretmeye çalıştığınız
Burada bir şey olması ihtimaline karşın... ...dikkat etmeliyiz.
Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
Herhangi bir sorununuz varsa Kullanıcı Kılavuzu'na bakın.
Eğer ararsa, ona meşgul olduğumu söyle.
Bir ihtimal yağmur yağarsa bahçe partisi olmayacak.
Acıyıp acımadığını bana bildir.
Bir şeye ihtiyacın olması durumunda müsaitim.
Bir şeye ihtiyacın olursa, bana bildir.
Mesaj önemliyse onu arayın.
Bana ihtiyacın olursa ofisimde olacağım.
Sana bir milyon yen verilecek olsa onunla ne yaparsın?
Burada bir şey olması ihtimaline karşın dikkatli olmalıyız.
Geri çekilmem gerekirse diye kolları bağlı tutmak yok.
Herhangi bir güçlük durumunda bizi arayın.
Yağmur yağıyorsa bu gece dışarı çıkmam.
Treni kaçırırsam, otobüse bineceğim.
Eğer istersen orada kahve var.
Sana ihtiyacım olursa, seni nerede bulabilirim?
Bir şeyin yanlış gitmesi durumunda lütfen benim çocuklarıma bak.
Mümkün olursa, dünyayı gezmek istiyorum.
Eğer onu görürsen, ona çok selam söyle.
Yarın yağmur yağarsa, ben pikniğe gitmeyeceğim.
- Seni kırdıysam özür dilerim.
- Seni üzdüysem özür dilerim.
- Seni incittiysem özür dilerim.
Aklınıza bir şey gelirse lütfen bizi bilgilendirin.
Gerekirse gelirim.
Sevdiğin bir renk var mı? Öyleyse o nedir?
Eğer varsa hataları düzelt.
Kalkanıyla yaklaştı ve saldırırsa diye kalkanını havada tuttu.
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
Sizi işe almaya karar verirsek, bizden haber alırsınız.
Tom Boston'a giderse ben de gideceğim.
İhtiyacın varsa sana bir battaniye getirebilirim.
Herhangi birinin bana ihtiyacı olursa burada ofisimde olacağım.
Birinin bana ihtiyacı varsa bütün sabah burada olacağım.
Bir gün bölgeye gelirsen, beni ara.
Karışım çok kuru olduğu zaman, bir çay kaşığı soğuk su daha ekle.
Bin Ladin gelirse, ona dükkanda olduğumu söyle.
Geç kalırsan annen ne yapar?
Yağmur yağma ihtimaline karşı yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Benimle konuşmak istemiyorsan önemli değil.
Sıkıldıysan, sinemaya gitmeni öneriyorum.
Ve bir hata yaparsak bunu kabul edip düzeltmeye çalışacağız.
İlgileniyorsanız bana bir mesaj gönderin veya beni arayın.
Eğer herhangi birinin bir sorunu varsa, onlara beni aramalarını söyle.
O çok fazla içmeye devam ederse, o er ya da geç hasta olacak.
Demlikte varsa biraz daha çay alabilir miyim?
Mektubumu okur musun ve varsa hataları düzeltir misin?
Yardımıma ihtiyacınız olursa, tek yapmanız gereken istemektir.
Yağmur yağarsa beni ara.
O zamana kadar yağmur durursa biz saat ikide başlayacağız.
Yeterince zamanım olursa onu doğru yaparım.
Eğer ben yokken gelirse, lütfen ben geri gelene kadar beklemesini isteyin.
Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.
Bayan Brown, o uygun şekilde yemek yemezse, kalıcı kilolu olacağı konusunda Beth'i uyardı.
Yemeği buzdolabında saklamazsanız, kısa sürede bozulmaya başlar.
Senin için yapabileceğim bir şey olursa, lütfen bana bildir.
O zamana kadar tamamlanırsa gelecek ay yeni evimize taşınacağız.
Altı ay içinde Boston'da yeni bir iş bulmayı başaramazsam Şikago'ya döneceğim.
Henüz sana kimse söylemediyse: Sen eşsiz, harika ve çok özelsin!
Ürünün 50 seti için bize % 5'lik özel bir indirim verebilir misiniz?
Tom Mary'nin hiç yardıma ihtiyacı olup olmadığını bilmesini istiyor, Onun yapmak zorunda olduğu bütün şey ondan bunu istemek.
- Yağmur ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
- Yağmur yağması ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
- Yarın yağmur yağarsa pikniğe gitmeyeceğim.
- Yarın yağmur yağarsa, ben pikniğe gitmeyeceğim.
Treni kaçırırsak, otobüsle gideriz.
Milattan sonra 475, Roma İmparatorluğu'nun "çöküşünü" gösteren yıl olmasına rağmen "yıkıldığı" tarih değildir.
Unutursam, lütfen bana hatırlat.
Bu arada, Japonca'dan çeviri yaparsan, sahiplenilmemiş cümlelerden uzak dur. Çünkü aralarında birçok doğal olmayan ve yanlış cümleler var.
Bugün yapacak çok işim var, sakıncası yoksa bu tartışmayı başka bir zamanda yapmak istiyorum.
Yardıma ihtiyacın olur diye geldim.
Nara'yı tekrar ziyaret edersem, onu dört kez ziyaret etmiş olacağım.
Tom ve Mary hava düzelirse yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyor.