Examples of using "Anrief" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'nin aramasını bekledi.
Jim onun kime telefon ettiğini duyabiliyordu.
Ben aradığımda o dışardaydı.
Aradığımda henüz eve gelmişti.
Tom aradığında, akşam yemeği yiyorduk.
Ben aradığımda o, henüz eve gelmişti.
O aradığında evimden çıkmak üzereydim.
- Beni aradığında yatmak üzereydim.
- O beni aradığında yatmak üzereydim.
Sen beni aradığında otelde zorla kayıt yaptırdım.
O beni aradığında yatmak üzereydim.
O, dün aradığımda keşke evde olsaydı.
Angela Merkel, Barack Obama'yı aradığında Obama zaten ne diyeceğini biliyordu.