Examples of using "Anne" in a sentence and their turkish translations:
Ann'in hiç kız kardeşi yok.
Anne'nin pek çok hayranı var.
Aptal olma, Anne.
Anne mutfağa daldı.
Anne Bonny dişi bir korsandı.
Anne itiraf etmeyi kararlılıkla reddetti.
Anne'in bileği kırılmıştı.
Ann'in yanında biraz parası var.
Annne partimize geliyor olmayacak.
Ally ikiz kız kardeşi Anne ile oynamayı seviyor.
Ann tahtaya bir şeyler yazdı.
- Kate Anne kadar uzun değil.
- Kate Anne kadar uzun değildir.
Jim Anne'e birkaç kez çıkma teklif etti.
Ann'in bir kız kardeşi yok.
Anne'in kızıl saçları ve ateşli bir öfkesi vardı.
Anne kararlı bir şekilde "Green Gables'ı satmamalısın" dedi.
Anne Shirley, şimdi ne oldu?
Bob Anne ile konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.
Umarım öfkeni kontrol etmeye çalışırsın, Anne.
Bana neden itaat etmediğini bilmek isterim, Anne.
Matthew utanarak "Bu senin için bir Noel hediyesi, Anne" dedi.
Anne'yi şimdi ikna etmeye çalışmanın yararı yok.
Ann'in çikolataya zafiyeti var.
"Bana bir yalan söylüyor olduğuna inanıyorum, Anne" dedi keskin bir biçimde. "Senin yalan söylediğini biliyorum."
Anne partimize gelmeyecektir.
Anne odana git ve ben gelene kadar orada kal.
Anne Shirley, saçlarına ne yaptın? Neden, yeşil!
Kraliçe Anne 1705'te Newton'u şovalye ilan etti. O, işi için şovalyö ilan edilen ilk bilim adamıydı.