Examples of using "Knöchel" in a sentence and their turkish translations:
Burkulmuş bir ayak bileğim var.
Şiş bir ayak bileğim var.
Tom'un burkulmuş bir ayak bileği var.
Bileğini burktun.
Anne'in bileği kırılmıştı.
Tom yürürken ayak bileğini burktu.
Ben kaydım ve ayak bileğimi burktum.
Burası cidden ayak bileği kırmak için birebir.
Ben bir taşın üzerinde takıldım ve bileğimi burktum.
Tom bir ragbi maçı sırasında sol ayak bileğini kırdı.
Tom yolculuğundan iki gün önce ayak bileğini burktu.
Tom bileğini burktu ve eve yürüyerek gidemeyecek.
Tom sadece ayak bileğini burkmadı. O, ayak parmaklarından üçünü kırdı.
O, ayak bileğini burktu.