Examples of using "Propriétaire" in a sentence and their turkish translations:
Sahibi Android
Biz Apple'ın sahibini,Microsoft'un sahibini keza Facebook'un sahibini tanıyoruz
Sen, sahipsin.
Tom mal sahibidir.
Ev sahibi kilitleri değiştirdi.
Bu evin sahibi kimdir?
Aracın sahibi Tom'dur.
O, o arabanın sahibi mi?
Bu arazinin sahibiyim.
O bu evin sahibi mi?
Bu evin sahibi o mu?
Bu kamyonun sahibi kim?
Bu evin sahibi siz misiniz?
Tom bu arazinin yasal sahibidir.
Bana etrafı gezdirip gösterdi.
Orada duran adam dükkanının sahibidir.
Bu eşyalar gerçek sahibine iade edilmelidir.
Şuan aranızdan bazıları şunu diyor; yahu hakikaten sahibi kim ?
Belli bir sahibi yok.Hissedarları var.
O Sao Paulo'nun içindeki dört tane çok büyük çiftliğin sahibidir.
Arizona egzotik evcil hayvan mağazası sahibi Traci Roach, ki bu onun sahne adı değil, gerçek adı,
Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.
Altmış yaşındaki ev sahibim niye bir trambolin aldı?
Bu barın sahibi asla veresiye içki satmaz.
Tom Boston'un merkezinde bir ev sahibi olmayı hayal ediyor.
Kirayı ödemiyorsanız, ev sahibi sizi tahliye edecektir.
- Cümle sayısı 888,888 sahibine mutluluk yıllarını getirecek.
- 888.888 numaralı cümle, sahibine mutlu yıllar getirecek.
o sopanın sahibi onu getirinceye kadar bir kuyu kazarsın
İlk bütçe olarak da başka bir şirket sahibi tarafından keşfedilip 100.000 $ para veriliyor.
Kitabı masaya geri koysan iyi olur, zira sahibi oraya geri dönecek.
Restoran sahibi tüm köpeklerini beslemesi için onun masa kırıntılarını eve götürmesine izin verdi.
Ev sahibi mükemmel Rusça konuştu ve bizim rahat olduğumuzu ve iyi bakıldığımızı garanti altına almak için özel bir çaba sarf etti.