Examples of using "Trouvait" in a sentence and their turkish translations:
Kızın neredeydi?
O, onu yakışıklı buldu.
Hiç kimse cevabı bulamadı.
Polisler neredeydi?
Tony, kapıda durdu.
Bu yüzük hiçbir yerde bulunmayacaktı.
Bunu yapabilmemin tek yolu, okyanusta olmaktı.
Kitap okumayı zevkli buluyordu.
O, yüzleştirmeleri çok üzücü buldu.
Orada hiçbir öğretmen yoktu.
Onun orada olduğunu bilmiyordum.
Tesadüfen adresini biliyordu.
İçinde ne vardı?
Arabada kimse yoktu.
Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.
Arabanın nerede olduğunu unuttum.
Parkta kimse yoktu.
Bütün şehir elektriksizdi.
Orada kimse var mıydı?
o derin yer altındaydı,
Gemide kimse yoktu.
- Onun nerede olduğunu kimse söyleyemedi.
- Kimse onun nerede olduğunu söyleyemedi.
Kutu içinde bir kutu vardı.
Hanginiz otobüste değildi?
O doğru yerde doğru zamandaydı.
O, doğru zamanda doğru yerdeydi.
Gömleğinde bir sos lekesi vardı.
Tesadüfen aynı trene bindik.
Dün aradığında çıkmıştım ben.
Büyük kutunun içinde küçük bir kutu vardı.
Yangın başladığında annem tesadüfen oradaydı.
Ve bu höyüğün merkezinde, az çok bir çocuk eli büyüklüğünde,
O zaman tesadüfen Hokkaido'daydık.
Parkta kimse yoktu.
- Orada kimse yoktu.
- Hiç kimse orada değildi.
Tüm takım için benzin bulan bir dahimiz mi vardı?
İç cebimden cüzdanımı çaldırdım.
Tom yeni işini ilginç buldu.
O geçen hafta orada değildi.
Sana hiç karışmayan bir sevgilin oldu mu?
- Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- Mary ve John dışında odada kimse yoktu.
Odanın ortasında modern görünümlü bir kahve sehpası vardı.
Tom Mary'nin nerede olduğunu biliyordu ama onun nerede olduğunu polise söylemedi.
O geçen ay orada değildi.
Tom yerdekinin ne olduğuna daha yakından bakmak için eğildi.
Orada başka kimse var mıydı?
Orada kim olduğunu görmek için mutfağa girdi ama orada hiç kimse yoktu.
Dan, dairedeyken Matt ve Linda'nın koridorda tartıştıklarını duydu.
Onlarla birlikte , Küba Füze Krizi sırasında keşif görevlerinde
Onun adı listede yoktu.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
Yanlış zamanda yanlış yerde oldu.
Odada kimse var mıydı?
Odada hiç kimse yoktu.
Orada hiç kimse yoktu.
O, fikirlerini öğrencilere açıklayamadı.
Etrafta başka biri var mıydı?
Polis soruşturmasına göre, Tom olay sırasında suç mahallindeydi.
Odada kimse yoktu.