Examples of using "Trésor" in a sentence and their turkish translations:
Ne hazine!
O bir hazinedir.
Tatlım, seni seviyorum.
Hoşça kal bebeğim.
Şimdi değil, tatlım.
Hazinesi nerede?
Karun'un hazinesi
Bu hazine efsanedir.
İyi geceler, hazinem!
Bu Uşak'ta sergilenilen hazine varya
çaldılar hazineyi
geniş kapsamlı data,
Karun hazinesiyle birlikte içerisine doğru itildi
İşte bizim topraklarımızdan çıkarılan hazine
Karun hazinesinin küçük bir kısmı
Ana dil, yeri doldurulamaz bir hazinedir.
Bir arkadaş bulan bir hazine bulur.
Sadık bir arkadaş gerçek bir hazinedir.
O fabrikada bulduğum hazine --
Seni seviyorum, sevgilim.
Bu top o çocuğun servetidir.
Bu hazinenin ilk kısmı nasıl ortaya çıktı?
Ama Karun hazinesinin çıkarılıp çıkarılmadığı
bizim müzelerimizde sergilenmesi gereken hazinenin
Bir çocuktan daha değerli hazine yoktur.
Hazine nerede diye soracaktım ve söyleyecektim ama
İkinci katında Karun hazinesi bölümünü bulabilirsiniz
Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
Farklı mitolojilerde bu hazineyi bulan kişilerin lanetneceğinden bahsediliyor
Artık Karun'un hazinesi ülkemizde sergileniyordu
Hazineyi nerede sakladığımı kimseye söylemeyeceğim.
Ne derler bilirsiniz, birinin çöpü başkasının hazinesidir.
Umarım tüm Karun hazinesi resmi yollarla
Seni seviyorum, kalbim.
-
Aman Allah'ım birden Karun'un hazinesiyle göz göze geliyor
Şimdi bir düşünün bu hazinenin tamamını bulursak neler olur
yalnızca yaklaşık yüzde otuzunu aktarıyor ve tüm bunlar, kamu parasını
Hazinenin dağdaki gizli bir yerde yattığına inanılıyor.
Paranı fakirlere bağışla ve cennette hazinen olacak.
Bir de şey sorusu var hazinenin laneti var mı?
Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu.
Bu devasa hazinenin devamı var mı sorusunun cevabı
Ya bu Karun hazinesinin en değerli parçası olan bir kanatlı denizatı broşü vardı