Examples of using "Seules" in a sentence and their turkish translations:
Bizi yalnız bırak.
Burada yalnız yaşadın.
Yalnızca şu iki şeye ihtiyacımız var:
Kadınların tek başına sokakta dolaşması
Kendi başımızayız.
Biz yalnızdık.
Yalnız mıyız?
Yalnızlar.
Burada yalnızız.
Sonunda yalnızız.
Bu tek yönlü yolculuğa sadece dişiler çıkar.
Yalnızca Dünya ve Ay ikizlerdir.
Onun aklında bunlar var olan tek kategoriler.
Burada yalnızız.
Hepimiz yalnızdık.
Onlar şimdi yalnız.
İkimiz nihayet yalnızız.
Onları yalnız bırakmayın.
Bizi yalnız bırakabilir misin?
Oldukça yalnızız.
günümüzde yalnızca yüzlerce insan spor spikeri olabiliyor.
kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan
Şu anda sahip olduğum tek şey anılar.
beyninizde yer alan en büyük değişiklik olumsuzdur:
Biz yalnız değiliz.
Evrende yalnız mıyız?
Onlar yalnız değiller.
Geç kalan tek iki kişi biz olamayız.
yalnız olduğu bilgisini veren insanların oranı iki kat artarak %40'a çıktı.
Yani hesaplara sadece açık ve net bir fiyatı olan faaliyetler dahil ediliyordu.
yalnız hissettirmemle ilgili şeylerdir.
su kütlesi yeterli miktarda olmadığı için sadece dev dalgalar ortaya çıkar
Çünkü sadece bahanelerin arkasına saklanır o insanlar
Sanırım bu adadaki tek insanlar biziz.
İşe yarar cevaplar beraberinde yeni sorular getirenlerdir.
ve yalnızca teknoloji ile çözümlenmeyecek.
çünkü insanlardan etkilenen sivrisinekler sadece dişiler.
Bir dakika yalnız olabilir miyiz?
İnsanlar ateş kullanan yaşayan tek yaratıklardır.
Bir insanın asla pişman olmayacağı tek şey onun hatalarıdır.
Hepimiz yalnız olduğumuza inanıyoruz.
Madem yalnızız, hadi eğlenelim.
Oğlumun benimle konuştuğu tek zaman paraya ihtiyacı olduğu zamandır.
Yalnız gel.
Faturalarımızı zamanında ödemeyi unutan tek iki kişi biz olamayız.
Tek başına devam edersin.
Siz ikinizi yalnız bırakmıyorum.
Polislerin kapı tokmağında buldukları tek parmak izleri Tom'unkilerdi.
Onu yapanlar sadece biz değiliz.
Yalnız mı yaşıyorsun?
Hatalar yapan tek kişi biz değiliz.
- Burada yalnız mısın?
- Burada yalnız başına mısın?
- Burada tek başına mısın?
Artık yalnız değilsin.
Hepiniz yalnızsınız.
- Yalnız olan herkes diğer insanlardan korktuğu için yalnızdır.
- Yalnız olan her insan başkalarından korktuğu için yalnızdır.
- Yalnız olduğun zaman sıkılmadın mı?
- Yalnız olduğunda sıkılmaz mısın?
Hiç yalnız kaldın mı?
Ben senin yalnız olacağını düşündüm.
Muhtemelen sadece yalnız olmak istiyorsun.
Yalnızsın, değil mi?
- Sen yalnız değilsindir umarım.
- Senin yalnız olmadığını umuyorum.
Ben seni asla tekrar yalnız bırakmayacağım.
Yalnız hissettiğini biliyorum.
Buradaki tek Kanadalı sen değilsin.
Buraya yalnız gelmedin, değil mi?
Biraz yalnız gelmeni bekliyordum.
- Yalnız seyahat etmek için çok gençsin.
- Yalnız seyahat edebilmek için çok gençsiniz.
Yalnız gitmemelisin.
Sen hiç restoranda tek başına yemek yedin mi?
Bu sorunu olan tek kişi sen değilsin.
Niçin yalnızsın?
Kendini yalnız hissetmeni istemedim.
- Yalnız olmak istememenin nedeni bu.
- Çünkü yalnız kalmak istemiyorsun.
O zaman yalnızdın, değil mi?
Oraya yalnız gitmene izin veremem.
Sadece oraya tek başına gitmeni istemiyordum.
Muhtemelen yalnız kalmak istediğini biliyorum, o yüzden gideceğim.
Dün gece eve yalnız gitmene izin vermemeliydim.
Ebeveynlerinin tek başına buraya gelmene izin verdiklerine inanamıyorum.