Examples of using "Représenter" in a sentence and their turkish translations:
ve sonrasında onları temsil etmek zorunda kaldı.
Bu öngörünün ne anlama geldiğini kavrayamıyordum.
- Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil ettiği varsayılır, ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum.
- Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil etmesi gerekiyor ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum.