Examples of using "Pluvieux" in a sentence and their turkish translations:
Yağmurlu bir gün.
Hava yağmurlu kaldı.
- Yağmurlu günler beni mutsuz eder.
- Yağmurlu günler beni mutsuz ediyor.
Dün hava yağmurluydu.
Bugün hava yağışlı.
Burası gerçekten yağmurludur.
Pazartesi yağışlı bir gün olacak.
Pazartesi günü muhtemelen yağmurlu bir gün olacak.
Londra'da hava yağışlı mıydı?
Seçim günü soğuk ve yağışlıydı.
Hava yağmurlu olduğundan dolayı, beyzbol oyunu iptal edilmişti.
Hava yağmurlu, yani dışarıda oynayamayız.
Uzun süreli yağışlı hava bitkiler için kötüdür.
- Yağmurlu günlerden nefret ederim.
- Yağmurlu günlerden nefret ediyorum.
Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.
Bankalar güneşli günde sana şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu günde sırtlarını dönerler.