Examples of using "Pires" in a sentence and their turkish translations:
Doktorlar en kötü hastalardır.
buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi
Tesadüfler gerçeğin en büyük düşmanlarıdır.
Bu, hayatımın en kötü deneyimlerinden biriydi.
Hayatımın en kötü günlerinden birini geçirdim.
Yok Avrupa'dan daha iyiyiz, daha kötüyüz. Ya geçelim artık bunları.
Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.
Diplomasi, en iğrenç şeyleri en hoş şekilde yapmak ve söylemektir.
Amerika Birleşik Devletleri'nin kaya gazı üretimi, devam eden en kötü ekolojik felaketlerden biridir.
Bir uzman sahasında yapılabilecek en kötü hatalardan bazılarını ve onlardan nasıl sakınacağını bilen biridir.
Kadınların erkeklerden daha iyi olduğunu sanmıyorum, fakat sanırım erkekler kadınlardan daha kötü.