Examples of using "Pacifique" in a sentence and their turkish translations:
daha huzurlu bir ulustur.
Barışçıl bir çözüm istiyoruz.
Kanal, Pasifik ile Atlantik'i bağlar.
Sami gemiyle Güney Pasifik'i geziyordu.
Pasifik Okyanusu'nu otuz günde geçti.
Bu nehir Pasifik Okyanusuna dökülür.
Panama Kanalı Atlantiği Pasifikle bağlar.
Kanal, Atlantik ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlar.
Pasifik'i geçen ilk insandı.
Şarkı söyleyen sesin Pasifik'in suyu gibi temiz.
İngiliz İmparatorluğu'nun dağılması nispeten barışçıldı.
O, Pasifik Okyanusu boyunca yelkenli ile gitme girişiminde başarısız oldu.
Pasifik Okyanusundaki uzun bir yolculuktan zevk aldık.
O tekneyle Pasifik Okyanusu'nu geçmeyi başardı.
Pasifik Okyanusu, Rusya Federasyonu'nun doğu sınırını oluşturur.
Birkaç yıl önce, Pasifik'te San Francisco'dan Hawaii'ye
Bir zamanlar güney pasifik efsaneleri dev midyeleri deniz tabanında
başka bir ülkeden kısa süre önce ortadan kaybolmaya aday
Uçağımız Pasifik okyanusu üzerinde uçuyordu.
Pasifik Okyanusu'nun ücra köşesindeki Palau Takımadaları. Yeni Ay'a üç gün var.
Amerika'nın Kuzey-Batı Pasifik sahili yerlileri muhtemelen Asyalı kabilelerin soyundandı.
Normalde ben çok barışsever bir adamım. Ama ailem tehdit edildiğinde benim ne yapacağım hiç belli olmaz.